Günce

Etme

Etme, de nereden çıktı şimdi?
Bir süredir söylenilenlerin arkasında olanları ve olanların arkasında yaşananları anlamaya çalışıyorum. Sam‘in etkisi olsa gerek.

Bu tür zamanlarda, yaşadığım anda mıyım, yoksa paralel başka bir zamana mı geçiyorum emin değilim.
Duyduğum bir ses, elindeki telefona ilişkilerini yatırıp az ilerimden yürüyerek geçen insanlar, bir şarkı, bir eylem, bir isim.

Aynı isim.
Nasıl ya?
Abi’nin olta ucunu tamir ettirmek için girdiği dükkânda da rastlamazsın aşka yahu.

“O başka söyler, sen başka anlarsın.”
Kısa zaman önce instagram üzerinden de paylaştığım şeylerdi.
Bak şimdi düşününce yine aklıma geldi. Bunlardan ilki de, yine bir balıkçı hikayesiydi.
Onun da arkasında bir şey aramalı mı?

“Fırtınaya yakalandık, fırtınaya” dedi balıkçı.
Sıkışık trafikte birden motorun önünde beliriverdi.
Ben anlamıştım da, o hissetmiş miydi acaba?

Dükkân sahibinin adı da aşk. “Aşk” abla.
Birebir beynime çakılanlar ile ilgili yapacak bir şey yok. Gün ortasında isyan çıkaracak halimiz yok. Niyetlenmiyor da değilim gerçi. Ama ufak bir kaç damla ile dindiriyorum.

Kaç tane “Aşk” sınız siz yer yüzünde. Hep mi vardınız, sonradan mı çoğaldınız?
Gelip beni balıkçı dükkânında mı buldunuz?

Ya diğerleri?
Onlar işte ruhunu alıp, farklı diyarlara, farklı zamanlara götürenlerden.
Nasıl geleceği belli değil. Gittiğinde acı bir tat da bırakabilir ruhunda, tatlı da.
Cazip olsa da,
An bu an, yaşa!

“O başka söyler, sen başka anlarsın.”
İnsan söyler işte. “Olta balıkçılığı malzemeleri satıcısı” demez de, “balıkçı” deyiverir.
Sonra vay efendim sen misin balıkçı diyen!

Çoğumuz bir dönem çok dinledik. Bizimiz vurgularını da taklit etti hatta.
Ama hiç üstüne düşmedik. O büyük acıyı yaşamış olmak gerekiyor belki de.

Düşündüğüm haller en iyi hallerim değil!
Görmek istemezsin, olmak istemem.

İç çığlıklarım arasından çıktı geldi. “ETME!!!”
Sonra başladı bir yağmur.
Mevsim kış, hava soğuk, ben …

Etme !!!!!

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.


Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.


Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için…
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.


Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığa da değen, hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.

Etme!!!

O Başka Söyler, SEN Başka Anlarsın.

ARTKLNN
Etme
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Yorum yaz | Görüntüle

Başa dön tuşu

Dengeliyorum sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et