Başarı, tanımlaması aslında hem zor hem de çok kolay bir olgu.
Kimileri; kariyerini iyileştirmeyi, akademik anlamda yükselmeyi, banka hesaplarının doluluğunu, belki de; bir takımı ya da ülkeyi yönetmeyi başarı sayar. Kimileri için de; bir aile kurmak, çok arkadaşa sahip olmak, sanatıyla kendini ifade edip takdir görmek ya da belki ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmak, başarı yakalamak demek olabilir.
Benim için bu hayatta başarı: her durumda mutlu olmayı öğrenmek* ve seçimlerimi; ölürken, hayatım boyunca yaşadığım ya da yaşamadığım şeyler için mümkün olduğunca az pişmanlık duyacağım doğrultuda yapabilmektir.**
Başarı ve mutluluk için altın anahtar: Warren Buffett ve 5/25 kuralı
Peki başarı sayacağımız hedeflere ulaşmak kolay mı? Hedeflerimizi doğru belirlersek ve yoldan çıkmadan adım adım peşinden gidersek neden olmasın? Warren Buffett, bize, hedef belirlemede usta işi bir strateji öneriyor.
Warren Buffett kimdir?
1930 doğumlu iş adamı ve hayırsever kişi Warren Buffett; 20. yüzyılın en başarılı yatırımcılarından biri kabul edilir. Forbes’a göre, serveti 108,8 milyar USD (2021) değerindedir.
İlk milyonlarını 30, ilk milyarını ise 56 yaşında kazanan Buffett, kişisel gelişim konusundaki tavsiyeleri ile ülkemizde de çokça bilinir.
Başarı için 5/25 kuralı nedir?
Warren Buffett bu kuraldan ilk kez; özel uçağında seyahat ederken, o sırada 10 senedir pilotluğunu yapmakta olan Mike Flint ile yaptığı bir sohbette bahsetmiştir.
Buffett’a göre insan hayatta 25 hedef belirlemeli, sonra bunlardan 20 tanesini elemeli ve enerjisini geriye kalan 5 hedefi gerçekleştirmek için harcamalıdır. (Ne yazık ki insan ömrü ancak bu kadarını gerçekleştirmeye yeterlidir.) Aynı anda bütün hedeflere birden enerji harcamak, gerçekleştirmenin belki mümkün olabileceği 5 hedeften de sizi uzaklaştırır. Hayatta başarılı ve üretken olmak için, odak noktalarını dağıtmadan çaba sarf etmek gerekir.
Başarı için 5/25 kuralını hayatınıza nasıl uyarlarsınız?
Beni bu kuralla eşim XY tanıştırdı.
Geçen yaz (2020) oldukça bunaltıcı bir günde, -muhtemelen karamsarlığımı dağıtmak ve enerjimi biraz yükseltmek için- hayatta en çok yapmak istediğim 25 şeyin neler olduğunu sordu. İmkanlı – imkansız (ütopik ya da gerçekçi) olması fark etmez; dedi. Uçuk da olsa, gerçekleştirmesi çok zor da ya da hemen yarın yapılabilecek durumda da olsa, en çok istediğim 25 şeyi yazacaktım… Bayılırım yazmaya, hele de liste yapmaya… Hemen aldım kağıt kalemi…
Listemde, 40 yaşında bir kadın olarak nedense hala yapamadığım son derece basit şeyler de vardı, çocukça/saçma sapan ve olmayacak hayaller de… Yazmaya, gerçekleştirmesi daha kolay olanlardan başladım, ortalara doğru gittikçe uçtum, sonlara geldiğimde ise, deneyimlemek istediklerimi 25 madde ile sınırlamanın ne kadar zor olduğunu fark ettim.
Hele bunlardan en çok istediğim 5 tanesini seçmem gerektiğini söylediğinde, tamamen düğümlendim. Sonra kalbimi dinledim, beni manevi anlamda olgunlaştıracak olanları, içten içe gerçek bir coşkuyla istediklerimi işaretledim. Eğer bunları gerçekleştirme fırsatı bulursam, ölürken kendimi bu hayatta makul bir başarı yakalamış hissedecektim. Bir tanesi yaşım itibariyle olabilecek gibi değildi (gerçi tüm enerjimi versem o da olurdu) ama diğer 4’ü, neden olmasındı…
Buraya tıklayarak benim maddelerimi okuyabilirsiniz. Onları buraya yazıyorum çünkü ilk etapta, listemi ilerisi için saklamak istiyorum. Yaşım ilerledikçe bazı maddeler önemini kaybedebilir ya da daha çok isteyeceklerim ortaya çıkabilir, bence insanın kendindeki bu değişimi izlemesi çok keyifli. Diğer sebepler ise, hem size ne kadar uçuk olabileceğiniz hakkında bir ipucu vermek (umarım benden daha uçuk olursunuz) hem de ilk bakıldığında imkansız gibi görünen isteklerin, önceliği onlara verdiğinizde gerçekleştirmesi çok da zor olmadıklarını gösterebilmek…
Şimdi lütfen, yorumlara kendi başarı listenizi yazmaktan çekinmeyin. Bence hepinizin en azından bir kaç maddesi vardır 😉
Diğer kişisel gelişim yazılarımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz…
*”her durumda mutlu olmayı öğrenmek” cümlesi ile ilgili bir açıklama yapmam gerektiğini fark ettim. Bu cümlenin anlamı “her şeye katlanmak, hiç bir şeye ses çıkarmamak” değildir. Elbette haksızlıklara itiraz, gerekirse isyan edilecektir. Ancak zor bir durumda kalındığında bile içsel çöküntü yaşamamak ve iyimserliğini korumak: pasif kalmak demek değil, bilakis mücadele edecek gücü içinde bulabilmekle ilgilidir.
**Bu noktada, hayatta başarılı olup olmadığımı değerlendireceğim o SON AN’ın mümkün olduğunca geç gelmesini dilerim 😉
