Suzuki Motosiklet – En itibarlısı mı?

Güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık. Suzuki bence olması gereken yerde değil. Bence bunda en büyük sebebi ithalatçı ve son yıllarda çıkan vstrom modelin görseli. Teknik olarak tek bir kelime edemem. Suzuki teknik olarak çok iyi ve şanzımanı bence en iyilerden.

Şimdi bu son ekonomi koşuları sebebiyle bence piyasaya oturmakta daha zorlanacak

Bu itibar konusu sanırım 20-30 sene önceden gelen mirasla ilgili.. Suzuki özelinde konuşursak o eski Srad.lar, Gsr.lar, Bandit.ler vs heyecanlı makineler üreten bir Japondu Suzuki.
Bir diğer 90’lar-2000’ler sokak mirasını tepe tepe kullanan marka da Türkiye’de Kawasaki’dir. Adamlar reklamsız nasıl bir imaj yaratmışlarsa, motor Kawasaki’de ne olursa olsun “olm yavaş git” deniyor. Algı böyle birşey.
Günümüzde belki çok daha başarılı marka modeller var ama bu işlerden anlamayan adamlar renk ve marka ismine bakıyor, itibar sanırım böyle birşey.

Harley’in yıllardır bozmadığı bir çizgisi var en azından, koskoca firma 1000cc 150 beygir ss yapmak isteseler yaparlardı muhtemelen. 3 5 tane mühendis maaşı, arge ücreti zorlamazdı herhalde. Ama kullanıcı kitlesi bu değil, pan america gümledi mesela.

Ya da daha teknolojik bir cruiser yapmak istese onu da yaparlardı, yaptılar da. Ama kullanıcı itin götüne soktu firmayı.

Adamlar da pazarda tutunabilmek, geleneklerini bozmamak için aynı tas aynı hamam devam ediyor. Harley iyidir, temsil ettiği bir kültür var en azından. Aha geçen hafta gittim harley davidson çizme aldım, gerçi bunları yeşil üretiyor ama olsun. İşte marka itibarı. Keyif için, haftasonları sahil şeridinde gazlamaya bir cruiser alacak olsam eski bir harleyden başka bir şey düşünmezdim muhtemelen. Ama tek motor olarak asla garajımda tutmam. Adv+scooter’in yanına bir keyif oyuncağı belki.

Ben de Yamaha motorum için 30 gün parça bekledim?
Hatta o birliği sağlanmış servis, kazalı motordaki hasarlı parçayı görmedi, motoru teslim aldım 100m süremeden aramak zorunda kaldım noluyor diye, bir 30 gün daha bekledim.
Sonra 30 gün geçti o yeni parça geldi, o yeni paçrayı takarken çıkardıkları arka fren pedalını düzgün bağlamadılar, ben servisten çıktıktan 20dk sonra telefon açtılar “arka frenini sıkmadık gel de sıkalım” diye.

Hadi o servisin dangozluğu. İki önceki Yamaha motorumda da servise girdiği km’yi yanlış yazmışlar, satarken biri döküm istese bildiğin km düşürmüşüm başka açıklaması yok. Yamaha Türkiye ile günlerce konuştum, yok o girilen bilgi değiştirilemez gibi salak salak cevaplar verdiler. Sonuç olarak Yamaha EU, Hollanda, İngiltere üçüne birden ağız dolusu mail döşedim, cc’de Yamaha Türkiye. Ertesi iş günü telefonum çaldı, km kaydınız düzeltilmiştir diye. Servis kalitesi yerlerde Yamaha’nın, en övülen Yamaha servisleri bile berbat.

İtibarlı motosiklet markası tabirine bayıldım bu arada. İtibar.

Marka Bilinirliği: Honda, Yamaha

Yakından Tanıma: Hiçbiri sattıkları motorları tanımıyor üzgünüm. Koşuyolu Trend’de Mustafa var mesela, sattığı malı bilen biri. Burdan yola çıkıp Aprilia / Vespa mı diyeyim?

Güven Skoru: Suzuki

Farklılık Skoru: MV Agusta, Ducati, Aprilia

Tavsiye Skoru: Bunu kullanıcılarına mı soruyorlar anlamadım? Ben en çok Ducati ve Aprilia sahiplerinde tarikatçılık seviyesinde tavsiye bağlılığı görüyorum.

Ticari Faaliyetlerini Destekleme: Bu maddeyi anlayan bana bir anlatsın

Sosyal Sorumluluk Faaliyetlerini Beğeni: Honda. Eğitim merkezi yeterli bu konuyu kapatmak için.

İletişim ve Reklam Çalışmalarını Beğeni: Yamaha

Genel Başarı: