Motosiklet ve teknoloji, özellikle motor tasarımı açısından, yıllardır yan yana yürüyen iki kardeş gibi. Motosiklet pistlerinde daha hafif ve daha güçlü olmak, yarışın bir parçası. Ama pistler bu yazının konusu değil.
10-15 sene önce hayatımızda olmayıp, bugün standart haline gelen teknolojik gelişmeler neler?
Genel motosiklet kullanıcısı için “motosiklet ve teknoloji” ne ifade ediyor? ona bakacağız.
Sürüş keyfi mi, sürüş destekleri mi?
Motosiklet ve teknoloji konusunda motorcu tayfa ikiye ayrılmış gibi. Bir kısmı klasik kafada, bir kısmı teknolojiyi seviyor.
Klasik vs. teknolojik
Bu kadar teknolojik oyuncağa gerek olmadığını, lüzümsuz para harcaması olduğunu, hatta fiyatları bu teknolojik “oyuncaklar“ın arttırdığını düşünüyor.
Aşırı teknoloiik müdahalenin sürüş keyfini öldürdüğünü veya becerileri körelttiğini savunuyorlar.
Teknoloji severler ise, günlük hayatında sürekli olarak teknolojiyi kullanmaya alışkın oldukları için, aynı rahatlığı ve teknolojinin getirdiği oyuncakları da kullanmak istiyor. Bunun maddi bedelini ödemeye de hazır.
Bu beklenti yüksek hacimli motorlarda her daim karşılanmaya hazır. Düşük hacim motorlar, daha klasikçilerin kafasında üretiliyor. (250 cc motorlar)
Her iki tarafın da istisnalar olmakla beraber teknolojinin güvenlik anlamında motosiklete kattıkları konusunda herhangi bir problemi yok.
Zaten üretici firmalar da bu bazı “ekstralar“ı seçenek olarak sunuyor. Özelliğin para ödeyerek ekstra takıldığı durumlarda problem yok. Ama zaten var olan bir özelliği açtırmak için para ödemek de rahatsız edici.
Motosiklet ve teknoloji başlığında ikisini birbirinden ayırmayacağız. Ama, motosiklete özel olarak üretilen ve günlük hayatta kullanılan teknolojinin motosiklete uyarlanmış şekli olarak iki farklı şekilde karşımıza çıkan gelişmeler, aşağıda sıralamaya çalıştım.
10 sene önce yazmama takılmayın. Bazılarının geçmişi biraz daha eskiye dayanıyor belki ama, hâlâ yaygın kullanımı olmayanlar da var.
Viraj Abs
Motosiklet ve teknoloji konusunun olmazsa olmazı nedir? desem, ve tek bir yanıt istesem, cevap ABS veya Viraj ABS olur herhalde.
Bazı özel durumlar haricinde hem sıfır motosiklette, hem de ikinci elde Abs sistemi, aynı zamanda tercih nedeni. Abs’siz motosiklet kalmadı desek yeridir.
Viraj Abs ise, şimdilik markaların üst model ve pahalı motorlarında gördüğümüz bir donanım. Faydası tartışılmaz. Normal Abs ile kıyaslandığında maliyet farkını bilemiyorum ama sistemin gitgide küçüldüğünü, dolayısıyla yakın zamanda daha alt hacim sınıflarında da görebileceğimizi söylemek yanlış olmaz.
Keşke bugün bile başlangıç motosikletlerinde görebilsek. 125cc-250cc motor hacminde viraj abs’li modeller görmek güzel olurdu. Bu motor hacimleri, yeni motosiklet sürücülerinin ağırlıklı olarak kullandığı hacimler olduğu için, teknolojik güvenlik önlemlerinin en fazla koruyucu olacağı veya yarar sağlayacağı motosikletler de bunlar aslında.
Viraj Abs hangi değerleri ölçüyor?
- Yatış açısı
- Ön teker hızı
- Gaz kolu açıklığı
- Motor gücü (tork)
- Motor devri (rpm)
- Arka Teker hızı
Hava Yastıklı Yelek
Hava yastıklarının, hayat kurtarıcı fonksiyonu malum. Öyle olunca da , daha fazla risk altında olan motosiklet kullanıcıları için, kullanımının daha yaygın olması gerekmez mi? Elbette, iyi olur.
Ama gerçek dünyada işler öyle yürümüyor. Belki de diğer motosiklet ekipmanlarından, hava yastıklı yeleklere para kalmıyordur.
Fiyatları 5-6.000 liralardan başlayıp 10-11.000 liralara kadar çıkıyor. Son zamanlarda hesaplı muadilleri de bulunabiliyor. 2000-2500 TL. civarı.
2014 yılında mühendislik öğrencisi ve aynı zamanda motosiklet kullanıcısı bir kardeşimiz motosiklet için olan hava yastıklı yeleklerden esinlenerek, yaşlılar için de hava yastıklı yelek üretmiş. Geçen zamanda, onun da yaygın kullanımını görmek mümkün olmadı tabii.
Böylece dolaylı yoldan değil de, direkt can güvenliğine yönelik tek teknoloji ürünümüz boşa çıkıyor.
Yani muhakkak bir yerlerde kullanılıyordur tabii, ama buralarda pek değil.
Hava yastıklı motosiklet
Motosiklet kullanıcılarının çoğu zaten bilir. Ama konuya uzak olanlar için ekleyelim Honda‘nın Gold Wing modelinde de hava yastığı var. Motosikletin ön bölümünde, aynı otomobillerde olduğu gibi kaza anında açılan bir sistem mevcut.
Konuyla ilgili arkadaşlar için de 2006 Honda Gold Wing modeli, dünyanın ilk hava yastıklı motosikleti.
Bluetooth
Bluetooth kullanımı ve detaylarına girmeden, direkt konuya geleyim.
Motosiklet ve teknoloji konusunun üretim tarafındaki hatları motor ile ilgili çizilirken, kullanıcı tarafında da Bluetooth belirleyici durumda.
Motosiklet donanımlarının yanında, motosiklet ekipman ve sürücü donanımlarımız da bu teknoloji ürünü ile birbirine bağlı. Telefon ekranını, gösterge paneli ekranına yansıtmaktan tutun, motosiklet süspansiyon ayarlarından, aksiyon kameraların motosikletin kontrol kütüklerinden kontrolüne kadar aklınıza ne gelirse. Motosiklet sürerken interkomdan müzik dinlemek neredeyse bir önceki çağda kaldı.
Her ne kadar motosiklete özel üretilmiş bir teknoloji olmasa da, motosiklet üzerinde başarılı uygulamalarını görüyoruz.
Bu noktada, bazen klasik kafadakilere de hak vermemek mümkün değil gibi.
Ayarlar, navigasyon, interkom, aksiyon kameraları falan derken, esas keyif olan “motosiklet sürmenin keyfi” unutuluyor olabilir.
Traction Control – Çekiş kontrolü
Yakın zamana kadar frenleme tarafında Abs tartışılırken, bugün “güçlü” motosikletlerin tamamında çekiş kontrolü standart donanımlar arasında. Limit arayışında olan bir sürücü olmadığım için, veya agresif kullanmadığım için “şart” olarak görmediğim bir özellik aslında.
Ama “Kul sıkışmayınca, Hızır yetişmezmiş” derler ya. Tekeriniz bir virajda salarsa, “Yusuf” yerine “Hızır” gelsin ister insan.
Yakın zamanda sıfır motosiklet alıp da, çekiş kontrolü olup olmadığına bakmayan yoktur herhalde. Yüksek hacimli “adventure motosikletlerde” olmadığını duyup şaşırmayacak olan da. Geldi, hayatımıza girdi, alıştık bile.
Gps
Bluetooth bağlantısının haricinde, Gps için ayrı bir başlık açmak istedim.
Enduro motosiklet sürücüleri açık arazide, kurye arkadaşlar işlerinde, motosikletli gezginler turlarında, kısaca hepimiz yaygın olarak kullanıyoruz. Motosikletinin gösterge ekranında görüntüleyen de var, çeşitli motosiklet uygulamaları ile birlikte telefonu üzerinden kullanan da.
Telefonun üzerinden konum ayarını bir saniyede açıyoruz. Ama düşündüğünde o elindeki cihaz uydularla iletişim kuruyor yahu, daha ne olsun. 🙂
Öyle bir hale geldi ki, bankamatik kullanırken bile konum soruyor. “Len önündeyim işte, neyin konumu daha?”
(Teknoloji karşıtı olanlara hak verdiğim nadir anlardan.)
Bu arada, başka bir motorcu arkadaşımızla buluşurken bile whatsapp’dan konum atıyoruz.
Detayına girmeye gerek yok, motosikletle yurt dışı turu yapanların en büyük yardımcısı zaten. Bu durum yurt içinde uzun yol yapanlar için de geçerli elbette.
Elektrikli motosikletler
Teknolojinin, motosiklete uygulanmış halinin en güzel örneklerinden biri de elektrikli motosikletler haliyle.
Her şeyin elektriklisi var artık. Elektrikli motosiklet de olacak tabii.
Şehir içinde de kullanım kolaylığı ve sağladığı,daha ekonomik ulaşım nedeniyle popüler. Son elektrik zamlarıyla tüketimi çok ucuz değil belki artık, ama en azından fosil yakıtlardan ucuz kalmaya devam edecek. Elektrikli scooterlar da yaygın.
Ulaşım aracı olarak ekonomik, küçük, sevimli falan tabii de, gerçek anlamda motosiklet kullanıcısına hitap edecek bir motosikletin üretilmesi için önümüzde çok uzun zaman var. Tabii öyle bir motosiklet bir gün üretilebilecekse! 🙂 Mevcut motosikletler bile ihtiyaçlarımızı tam karşılamazken! nasıl olacak hiç bilmiyorum.
Şu elektrikli scooterların ufak olanlarına dönersek; hani şu motor gibi olanlar değil de kaykay gibi olanlarına. Motosiklet ve teknoloji başlığımızın sevimli oyuncakları. Ve kısa mesafede iş de görüyorlar. İlk olarak Yunanistan gezimizde Selanik’te denk gelmiştik.
Uzun kordonda, bir uçtan diğerine geçmek için harika görünüyordu. Keşke Türkiye’de de olsa dediğimiz uygulama, bugün Çanakkale’de de mevcut. Bizde kordon kısa kalıyor tabii. Daha çok gençler eğlence amaçlı kullanıyor gibi geliyor.
Henüz denemedik ama, bazen gözümüz takılıyor. Bir gün deneyeceğiz. “Şu olaylar bir yatışsın da!”
Motosiklet ve Teknoloji Bonusu: Takip cihazları
Her gün biraz daha fakirleşiyoruz. Dün başlamadı, yakın zamanda da sona erecek gibi değil. İster ekonomik şartlar nedeniyle bu yola sürüklenmiş olsun, isterse meslek haline getirmiş olsun, hırsızlar motosiklet sahiplerinin kâbusu haline geldi. Özellikle büyük şehirlerde durum fena.
Durum böyle olunca; keşke hiç gerek olmasa ama, motosiklet takip cihazları da “motosiklet ve teknoloji” başlığımıza dahil oluyor.
Motosiklet fiyatları uçtu, gidiyor. Hırsıza da kilit dayanmıyor. Hepsi birbirine zincirle bağlı. Bizde de motorlar zincire bağlı. Ama yetmiyor haliyle.
Asma kilit, alarm, branda dahil takılacak ne varsa kullanıp, üstüne bir de takip cihazı ilave ediyoruz. Buna rağmen kapalı otoparklardan gösterge panelini söküp götürenler var.
Motosiklet ve teknoloji imtihanı
Bizim teknoloji ile imtihanımız giriş seviyesinde!
Edison’da kaldık biz.
Elektriği olmayan Isparta ayrı çekiyor, elektriği olup faturadan dolayı çarpılanlar ayrı.
Lastik(?) patlak yani.
Görsen!… Havasından geçilmiyor! (yani gidilmiyor)
İlk benzinliğe kadar idare edip, değiştirecez artık.
Motosikletinizde vazgeçemediğiniz teknolojik donanımlar nelerdir? Yorumlara bekleriz.
Ya da son elektrik faturası tutarınızı da yazabilirsiniz.
Tekeriniz düz bassın.
