Adventure motosiklet devrindeyiz! Tartışma bitmiştir. İtiraz, reddedildi!
İtiraz var mıydı, onu da bilmiyorum gerçi. Olmadığını varsayarak, seçim yaparken nelere dikkat etmek lâzım, ona bir göz atalım.
Adventure motosiklet ama neden?
Daha önce adventure motosiklet grubuna kaymaya başlayan ilgi, pandemi ile birlikte zirve yaptı. Bunda pandemi “izin günleri”mizde kendimizi açık havaya atmamızın ve belki araziye uyum sağlamamızın da etkisi olmuştur.
Yanımızda kahvemizi, sandviçimizi de götürünce dışarıyla pek bağlantımız da kalmadı. Pandemi sonrası dönemde ise ekonomik koşullar; eskisi gibi bar, kafe önüne motor çekme işini azaltmıştır diye tahmin ediyorum.
Uzun lafın kısası bu dönemde motorcular çadırcıya, kampçılar karavancıya dönüştü.
Buna motorcuların zaten sıkıntıya gelemeyen ruh halini ve “one for all” arayışını da ekleyince, oldu size popüler bir segment.
Adventure Motosiklet…
Markaların Adventure Motosiklet arayışı
Hala ikna olmayan varsa, piyasaya çıkan yeni motosiklet modellerine bakmak yeterli.
Harley Davidson diyorum. Adventure motosiklet üretiyor diyorum!
Honda, Adventure motosiklet için vites küçültüp, 250-400cc kategorisine adventure scooter çıkarıyor. Yamaha, Mt-07 ‘nin başarılı Cp2 bloğunu, Tenere 700 ‘de kullanıyor. Yetmezse, 900 ‘lük ile caddeden devam.
Ducati desen; Scrambler ile bir yandan, Multistrada ile diğer yandan saldırıyor.
Ufak bir süspansiyon ayarı ve dişli lastikle “ben de girerim köy yollarına” “ufak çaplı da olsa araziye” motosikletlerimiz var artık. Aslında hep vardı da, adı başkaydı. Şimdilerde, biraz tarzı da değişti.
Bunların arasında seçim yapmak durumunda kalan sana, Adventure motosiklet almadan önce bir kere daha gözden geçirmen gereken birkaç konuyu hatırlatayım.
Para durumu
Yeni motosiklet alırken, konu döner dolaşır paraya gelir.
Sıfır kilometre motosiklet seçerken belirleyici olan bütçe, motosiklet seçerken hangi marka ve modellere bakabileceğini de belirliyor. Yani bütçen düşük ise BMW 1250 Gs bakamayacağını başından biliyorsun.
Burada da farklı değil, ama bu kategorinin bir de iyi tarafı var. Diğer maddeleri de dikkate alıp, ihtiyaçlarını ve isteklerini doğru belirlediğinde, fiyat/performans oranı iyi olan bir motosiklet sahibi olabilirsin.
250 cc motorlar ile aynı, veya yakın fiyata satılan ve uzun yıllar sürücüsüne problem çıkarmayacak ikinci el motosikletler de mevcut.
Ayrıca planladığın macera için en yüksek hacimli motosiklete sahip olmak zorunda değilsin. Daha bunun güvenlik ekipmanları var, aksiyon kamerası var. Onlara da bütçe ayırmak lâzım.
Motor Hacmi | Küçüldükçe, büyüyor mu?
Motosiklet alırken dikkat edilen konuların başında geliyor. Daha fazla beygir almak istiyorsan, aynı oranda kesenin ağzını da açıyorsun.
Adventure motosiklet alacak olanlar bu konuda biraz daha şanslı. Gazı açtığında alacağın keyif, beygirlerin sayısından çok, torka bağlı. Gelişen motor teknolojisi ile birlikte bu keyif için yüksek hacimli motosikletlere de ihtiyacın yok. Daha önce 650 cc motorlar bu kategori için standart halindeyken, şimdilerde daha düşük hacimli motorlar ile bu keyfi yaşamak mümkün.
Ama, önce ne istediğine karar vermen gerekiyor. Hafta sonu dağa bayıra vurmak istediğin motosiklet ile, malzemelerini yükleyip eşin veya çocuğun ile geçireceğin kısa kamp için seçeceğin motor ve hacim farklı.
İstek ve ihtiyaçlarını doğru belirleyerek, daha büyük hacim için daha fazla para ödemekten kurtulabilirsin. Veya motor güçsüz kaldığı için, daha bir yılı doldurmadan satmaya uğraşmak zorunda kalmazsın.
Motosiklet sürücüsü olup da kâr eden kimse görmedim henüz. 🙂
Teknoloji | Yok, o anladığın değil!
Motosiklet başlığı altında “Teknoloji” dendiğinde akla ilk gelen genelde eğlenceli donanımlar oluyor. En büyük ve renkli dijital ekran, bluetooth bağlantısı vs.
Adventure motosiklet başlığı altında bizi ilgilendirmesi gereken başlıklar biraz daha farklı.
Motor bileşenlerinden, sinyale; üretilen tüm parçalarda kullanılan farklı teknolojiler, bir anlamda motosikletin kalitesini de belirliyor. Bunların tamamını teknik olarak anlayamasak da, gördüğümüz zaman fark edebiliyoruz.
Bir de kullanıcı olarak öğrendiklerimiz var. Mesela motor parçaları ve motor yağı konusunda gelişen teknoloji sayesinde, rutin bakımların süresi de uzadı.
Bluetooth bağlantısından, bakım aralıklarına kadar; hangi özelliklere ne kadar para harcamak istediğine doğru karar verirsen, Adventure motosiklet sahibi olma kararını ertelemekten vazgeçebilirsin.
Bunun tek istisnası var.
Güvenlikle ilgili paranın yettiği her tür teknolojiyi motosikletinde istiyorsun. Bugün sen dahi bunun farkında olmayabilirsin. Ama emin ol, daha sonra “keşke” dememek için, istiyorsun. 🙂 Murphy kanunları da aklının bir köşesinde bulunsun.
Boyu boyuna
Adventure motosiklet pazarlama çalışmaları kapsamında, yüksek hacimli ve ağır motosikletlerin, profesyonel sürücüler tarafından arazide hoplayıp zıplarken çekilmiş fotoğraflarını, videolarını bir kenara bırak.
Kural belli.
Araziye gireceksen, olabildiğince hafif, fazla kırılıp dökülecek parçası olmayan veya en az seviyede olan bir motosiklet daha uygun. Hadi bir üçüncü şık daha ekleyelim. Ekstra ağırlık yapacak olmakla beraber, en azından koruma aksesuarları ile kurtarılabilir olsun.
“Benim macera anlayışım daha farklı. Yola vurayım kendimi, sessiz bir köşede çadırımı kurup geceleyeyim.” diyorsan, motorunun belki biraz daha ağır ama yola daha uygun bir model olması gerekiyor.Yerden kaldırma konusunu belki bir şekilde halledersin ama ağır bir motosikleti üstündeyken ayaklarınla geri itmeye çalışmak zorlayıcı olabilir.
Yükseklik konusu da genel olarak karara bağlanmış durumda.
Ayakların yere tam basacak.
Tecrüben arttıkça basma miktarı azalabilir. Tecrübeli değilsen “macera arama, düşersin.”
Tam olarak hâkim olamadığın bir motorda, Murphy Kanunları çalışır.
Adventure motosiklet arayışı keyif odaklı olduğu için, en büyük motoru aldığında değil, en çok sürmekten keyif aldığın motora bindiğinde mutlu olacaksın.
Cadde, Köy Yolu, Arazi – Hangi Adventure Motosiklet?
İhtiyaç ve isteklerin önemine yazının başından beri yeteri kadar vurgu yaptığımı sanıyorum. Diğer başlıkların yanında, bu konunun en önemli hale geldiği başlık bu.
Motosiklet üreticileri her ne kadar belirli bir denge yakalamaya çalışsalar da, herkesin “Adventure motosiklet anlayışı” farklı. Çünkü, herkesin “macera” anlayışı farklı.
Orman içinde, senin çok keyif aldığın dere geçişi, başkasına göre çamurda debelenmek anlamına gelebilir. Sen de, akşam saatinde arkandan takip eden güneşle virajlara yatıp kalkmayı, aynı derecede eğlenceli bulmayabilirsin.
Adventure motosikletler değişik oranlarda olmak kaydıyla, her ikisini de yapabiliyor olmakla birlikte, hangisini daha çok istediğine karar verdikten sonra satın almak en doğrusu.
İmkân vatsa, tüm motosikletlerde olduğu gibi, kısa bir sürüş en azından bazı ipuçları verecektir.
Sele, Süspansiyon
Yukarıda bahsettiğim deneme sürüşü öncesinde bile karar verebileceğin bir konu var. Sele konusuna, daha adventure motosiklet araştırmaların sırasında dahi karar verebilirsin. Düz bir sele, uzun yolda en son isteyeceğin şey olur. Lastiğinin patlamasını saymazsak. 🙂
Süspansiyon biraz daha teknik ve içine girdikçe derinleşen bir konu. Adventure motosiklet üreticileri genel olarak kullanım amacına göre uygun amortisörleri standart olarak kullanıyorlar. Amacının dışında kullanmayacaksan, ortalama bir kullanıcı olarak, değişen yük durumuna göre ayarlanabilir olduğunu bilmek yeterli. Süspansiyon konusu ile ilgili, ancak yeterli bilgiye sahip değilsen, bilen bir kişiden destek almak en iyisi.
Memnun kalmazsan seleyi de, süspansiyonu da değiştirmek mümkün ama bunların, özellikle de süspansiyonun önemli bir maliyet olduğunu göz önünde bulundurmalısın.
Alınamayan servisler | Yedeklenemeyen parçalar
Bu başlıkla, Ferhan Şensoy ustayı da saygıyla anmış olalım. Tanımayanlar için; ki şaşırmam, kendisi motosiklet ustası değil, motorsuz en ağır siklet tiyatro adamlarındandı. Tanıyanlar, biraz “motor” bir tarafı olduğunu da kabul ederler sanıyorum.
Bu konu ülkemizdeki en sıkıntılı konulardan biri.
Yetkili servislerde çalıştırılan etkisiz ustalar da var, “ustayım” diye geçinen özel servisler de. Satın alacağınız motosikletin servis durumunu önceden iyi araştırın.
Daha önce motosikletin ve güvendiğin bir ustan varsa, yeni alacağın motosiklet için de servis almaya devam edip edemeyeceğini sorabilirsin.
Yedek parça konusunda, distribütörün ne kadar büyük olup olmadığı önemli değil. Yokmuş gibi düşün. Sen kötüsüne hazırlan da, parça varsa ellerinde veya yakında sevkiyat olacaksa kendini şanslı sayarsın.
“Ne bildiğin değil, kimi tanıdığın önemli” derler.
Sen bilmiyorsan da, yurtdışından alışveriş konusunda yardımcı olabilecek birileri olsa iyi olur. Kötümser olmayalım da, her ihtimale karşı işte.
Sürüş Becerileri
Kendini bilmek önemli. Sadece farkında olursan, eksik gördüğün şeyleri düzeltebilirsin.
İnsan egosu sürekli daha güçlü, daha hızlı, daha teknolojik, daha lüks vs. gibi modellere yönlendiriyor. Bunu yaparken senin yeterli olup olmadığına bakmıyor.
Bunu yapması gereken sensin.
Uç bir örnek olacak belki ama, hayatında hiç motosiklet kullanmamış birini, bir Goldwing veya Super Tenere gibi ağır veya yüksek bir motosiklet üzerine oturtursanız, sonucu tahmin etmek zor değil. Örneği yumuşattığımızda ise konunun farkına varmak zorlaşıyor. Piyasadaki “yüksek cc ile motora başlanır mı?” soruları da bunun bir uzantısı zaten.
Acele etme.
Ne kadar geç başlarsan başla, çeşitli motosikletlerin tadını çıkarabilecek kadar uzun bir ömür var önünde. Acele edip, erken sonlandırmaya karar vermediğin sürece! 😉
Koruma ekipmanları
Sürüş becerilerin ne kadar iyi olursa olsun, kaza dediğin her zaman tek taraflı olmuyor. Çevrendeki diğer faktörler nedeniyle oluşabilecek kazalardan da her zaman kaçamayabilirsin. (Diğer sürücüler, yayalar, yol durumu vs.)
Güvenlik ilk sırada elbette. Onu bir kenara koy.
Ama aynı zamanda görsel olarak da, motosikletin ile uyum sağlayacak ekipmanları tercih etmek isteyebilirsin. Rahat anlaşılması için yine uç bir örnek vereyim. Racing motor üzerine cross motor kaskıyla oturmak görsel olarak çok da hoş olmazdı değil mi?
Adventure motosiklet aksesuarları
En aksesuar sevmeyenimiz bile, sis farları açıldığında motosikletin daha güzel göründüğü konusuna itiraz etmez sanırım. Sadece görsel olarak değil, hava ve yolun durumuna göre, görüş mesafesine de katkı sağlayacağı için, bazen kurtarıcı olabilir.
Planladığın maceranın türüne göre navigasyon veya en azından telefon tutucu gibi aksesuarlar da edinmek isteyebilirsin.
Şart değiller belki, ama düşünüyorsan, bunlar için de fiyat araştırması yapmak ve ona göre bütçe ayırmak faydalı olacaktır.
Son söz
Favoriler arasına ekle, linki hatırla (kolay zaten), yeni adventure motosiklet arayışında yakınında bir yerlerde dursun. Ki; karar verirken tüm konuların üzerinden geçtiğine emin olasın. 😉
Okuduğunda detaylı gibi görünen bu liste, bir süre sonra hayatının bir parçası oluyor zaten. Geriye motosikletin ile maceranın tadını çıkarmak kalıyor.
Tekerin düz bassın.
Düşünceler?
Sence, Motor seçerken nelere dikkat etmek gerekir? Hangi motoru seçtin?
Yorumlarda paylaşırsan, bir arkadaşımıza yardımcı olur belki! 😉
