Cf Moto özellikle geçen yıldan bu yana yeni modeller ile Türkiye’de en çok ilgi çeken markalardan biri haline geldi. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde de muhtemelen etrafımızda çok sayıda CF Moto göreceğiz.
250 CL-X, 650 NK, 800 MT ile başlayan rüzgar 450 SR ile devam ediyor ve kısa sürede duracak gibi de değil.
Dolayısıyla, hem tanımayanlar için hem markayı biraz daha yakından tanıyalım, hem de neden böyle bir başlık attığımı açıklamaya çalışayım.
CF Moto Hakkında
1989 yılında ufak bir atölye olarak kurulan firma, 1997 yılında ilk sıvı soğutmalı motorunu üretiyor. 2000 yılında scooter üreterek ihracata başlayan firma, 2005 yılında Çin’in yüksek hacimli ilk ATV’sini üreten firma oluyor. (500cc)
2011 yılında Ktm ile ticari olarak başlayan ortaklığı, 2017 yılında ortak üretime dönüşüyor. Çin pazarında Ktm’nin motosikletlerini “KTMR2R” (R2R = Ready to Race) adıyla, CF Moto üretip, satıyor.
2021 yılında 280.000 araç üretmişler. Siz zahmet etmeyin, bir iki resmi tatili düşersek, günlük 800 araca karşılık geliyor. Güncel olarak bu kapasite 800.000 motor (blok), 600.000 araca çıkmış durumda. Hem de bunu slogan ve markalaşma konusunda çok kötü olmalarına rağmen yapıyorlar. 🙂
Ucuz iş gücü böyle bir şey demek ki.
Yeri gelmişken markanın sloganını bilen var mı? 🙂
CF Moto – Birlikte Daha Fazlasını Deneyimleyin
Markanın “Experience More Together” sloganı, hiç değilse “Explore More Together” olsaymış, iyiymiş.
Ne bir motosiklet vurgusu var, ne bir hayat tarzına inceden bir dokunuş falan. Yok, boş, sıfır.
Yerli ortağı da aynı ölçüde kötü. Ben yazayım, notunu siz verin. Kendi slogan bulamamış, kalkmış yarışma açmış sosyal medyadan. Bugün o motorun bırak sloganını, kendisi de yok ortada. (CF Moto 400NK) Ayrıca distribütörlüğünü yapmış olduğu diğer bir marka olan Zontes ile ilgili çok sayıda canı yanan insan da var.
Artısıyla, eksisiyle yazıyoruz madem, bunları yazmasam içimde kalırdı. 🙂
Gelelim iyi taraflarına.
Hedefler Yüksek
Cf Moto global hedeflerini oldukça yukarılara koymuş. Bu hedeflere ne kadar sürede ulaşır, ulaşabilir mi? bilinmez ama olayı çözmüş görünüyor. Slogan motosiklet kullanıcısı açısından çok gaza getirecek bir şey olmasa da, bayiler açısından öyle. “Birlikte, Daha Fazla“.
Gel, gel yapıyor.
Sonucunu da almışlar. Güney Amerika’nın neredeyse tamamında, Afrika’da Senegal, Kongo, Zimbabwe demeden 100 ‘den fazla ülkede satış yapıyorlar. Zaten kayda değer bir başarıyı yakaladılarsa, hedef ne peki?
İşin güzel ve sevindirici tarafı bu zaten.
Amaç “Global Premium Brand” olmak. Sadece yaygın ve çok satmak değil, aynı zamanda en üst kalite motosiklet markaları ile birlikte anılmak.
Mümkün mü?
Akla iki konu geliyor. Ya bunu bayi ve distribütörlerini gaza getirmek için yapıyorsun, ya da gerçekten inanıyorsun ve bunun için çalışmaya başladın bile. İkinci tahminin geçerli olduğu durumda, demek ki adamlar hayal kurmuyor, hedef koyuyorlar.
CF Moto ‘nun böyle bir potansiyeli de var. Bu işin güzel kısmıydı.
Bir de sevindirici olan kısmı var. Bu hedefe doğru atılacak her adım, daha kaliteli motosikletlerle buluşmamızı sağlar. Zaten CF Moto yeni modelleri arasında buna kanıt olarak gösterebileceğimiz bazı güzel örnekler de var.
CF Moto Gazı Açtı!
Bence çoktan gazı açtı.
Geriye dönük tam olarak ne zaman başladıklarını bilemiyorum, çünkü markayı o kadar da yakından takip etmiyordum. Ama geçen sene çıkan modeller ve bu sene eklemeye başladıkları ile birlikte, herhalde 5 sene önce bu hedefi koymuş olmalılar. Tasarım, geliştirme, testler, planlama, pazarlama, nakliye vs derken bugün o hedefin sonuçlarını görüyoruz.
800 MT ‘de, Ktm bloğu kullandıklarını biliyoruz.
Kaliteli parça kullanımının en bariz örneği yakın zamanda duyurulan 450 SR modeli mesela. CF Moto frenlerde Bybre de değil, direkt Brembo kullanmış. Kime söyleseniz, “Bir dakika, bu bizim “bildiğimiz Çin’li” değil.” diyecektir.
Fiyatları Artar Mı?
Yüksek kalite elbette yüksek maliyet ve satış fiyatını da beraberinde getiriyor. O “Brembo” ‘yu, oraya koymanın bir maliyeti var. Yine de o maliyet, Bmw motosiklete koymak kadar yüksek değil.
Yüksek sürüm yapan her marka haliyle diğerlerinden daha düşük maliyetle alım yapıyor. Buna bir de işgücü maliyetinin düşüklüğünü eklerseniz, sizin Brembo, Cf Moto üstünde daha ucuza geliyor.
Yani en azından şimdilik.
Başka türlü 450 SR ‘ın neredeyse 250 lik motorlarla kapışan fiyatını açıklayabilmek mümkün olmazdı.
Her ne kadar “Premium” seviyelerine ulaştıktan sonra da, daha köklü markalara karşı fiyat rekabetini koruyacağını düşünsem de, bunun garantisi yok. Onun için henüz marka hedeflediği “Premium” seviyelere ulaşmadan, ulaşabildiğimiz kadarının tadını çıkarmaya bakın.
Cf Moto Problemleri
Yukarıda daha toz pembe bir tablo çizmiş olabilirim ama bu bir pazarlama metni değil. Tadını çıkarın derken, mal satmaya çalışmıyorum yani. Sadece oradaki konu farklıydı.
Burada ise bambaşka bir konu var. Güven konusu.
Düşük hacimde blokla ilgili problemler en can sıkıcı olanı ama malzeme kalitesine ilişkin şikayetler de var. Böyle durumlarda, fabrikanın yanında, distribütörün de sorunlara yaklaşımı önemli.
Bu şikayetlerin tamamı kullanıcı kaynaklı olamayacağına göre, üretim konusunda bazı sıkıntılar var belli ki.
Hadi diyelim fabrika olarak sen durumun fakındasın ve iyi niyetli davranarak problemleri gerçekten çözmek istiyorsun.
Premium marka olmak, öyle çok da kolay değil. Yani sen niyetlendin ama, bakalım distribütör de senin kadar istekli mi? Dondurmacının da senin gibi uzun planları var mı?
Sonra ne mi oluyor?
Blok 790 bloğu ve malzeme kalitesi de güzel ama, gidip 800 MT alamıyorsun. Çünkü, daha düşük hacimdeki problemlere yaklaşımından kendine pay çıkarıyorsun. 250 lik motorda çözümsüzlük! odaklı müşteri hizmetleri anlayışı, hem başka 250 lik motor sattırmıyor, hem de sana 800 MT aldırmıyor.
Pazarlama faaliyetlerinin hiçliğinden! de belli oluyor zaten.
Bu yazıya yazarken ben bile 69 sayfalık pazarlama dökümanını detaylı olarak inceledim. CF Moto distribütörü ve bayileri dahil olmak üzere Türkiye’de kaç kişi okudu acaba o dosyayı merak ettim şimdi. 🙂
Allah herkese Minessota Timbervolves ‘a sponsorluk yapan Amerika distribütörü gibi distribütör nasip etsin! Amin.
Bu kadar yeter sanıyorum. Siz anladınız konuyu.
Her Şeye Rağmen CF Moto Alınır Mı?
Yaa, yok. Dedik ya pazarlama yazısı değil bu diye.
Herşeye rağmen git al demiyorum.
Ama şunu söylüyorum. Geçmiş 5 seneyi referans olarak aldığımızda, önümüzdeki 5 yıl içerisinde CF Moto ‘yu hedeflerine biraz daha yaklaşmış olarak göreceğiz. Hemen yarın, premium olmayacak belki ama o hedefin nimetlerinden yararlanacağız.
CF Moto ülkemizde her şeye rağmen daha hızlı yaygınlaşacak. Umarım, düşük hacimdeki motorların problemlerinden çoğu azaltılmış olacak.
Ama esas beklentim 250cc üzeri motosiklet seçeneklerinde. Ne kadarı Türkiye’ye de gelir bilmiyorum ama, bu konuda eli açık davranıyor.
Hacim desen; 250cc. , 300cc. ,400cc. , 450cc. var. 250 lik racing desen, 300cc de var, 450cc de.
Orta hacimde bile 650, 700, 800 olmak üzere 3 seçenek var.
Son duyurduğu 450 CLC ile, şekil istiyorsan o da var bende diyor.
Öncelikli hedef 18-30 yaş arası. Hedef kitle için tasarımlar da uygun, beğeniliyor da. Bu arada sloganın bir kısmı da onlara zaten. Sen de al, arkadaşına da aldır. “Birlikte daha fazlasını deneyimle”
Pulsarmania ile Pulsar’ın yakaladığı başarıyı! yakaladıktan sonra, üst segmente başka bir slogan bulunur nasıl olsa.
Feel the Premium Ride
Premium marka olmak, ucu açık bir konu. Baba’dan oğula geçen motosikletlere, hatta dede ile çekilmiş eski fotoğraflara kadar uzanır ucu. Yani ona uzun zaman var. Sen hazır olsan da, bugün en kalite parçalardan, en bilindik markanın aynısını üretsen de “zaman” var.
Umarım CF Moto zamanı eğip bükmeye çalışmaz da, o sürede ekonomik durumumuzun yettiği kadarıyla kaliteli malzeme ve işçiliğe sahip motosikletlere binme şansımız olur.
Tüm modelleri için böyle bir şey söylemek zor. Beğendiğiniz modelin kronik problemleri olup olmadığını detaylı olarak araştırdıktan sonra, neden olmasın?
