Mole Sos yapmayı / yemeyi denedik…
Romanlardan, filmlerden bildiğim; Meksika mutfağının meşhur mole sosu, Masterchef’te yapılınca “yeter artık, çok merak ediyorum” deyip kolları sıvadım.
Mole sos deneyimimiz:
Önce internette aklıma yatan bir tarif buldum (sayfanın en altında). Sonra kendime göre minnak değişiklikler yaptım. Sonra da işe giriştim.
Elbette molemizi tek başına yemeyecektik, o yüzden işe, tavuk etlerimi terbiyelemekle/marine etmekle başladım. En yumuşak ve en lezzetli terbiyenin nasıl yapılacağı ise başka bir araştırmamın konusu. Hatta terbiye etmekle marine etmek arasında ince bir fark var. Bir gün onu da yazarım. Terbiyede, molenin tadı ön planda kalsın diye sadece soğan rendesi, süt kreması ve çok az karabiber kullandım.
Daha sonra mole sosta kullanacağım sebze suyunu hazırladım. Sebze suyu tarifim de püf noktalarıyla beraber başka bir postun konusu olabilir.
Sonra patateslerimi haşladım. Ben nişastasının dağılmaması ve su tadında olmamaları için patatesleri iyice yıkayıp kabuklarıyla haşlıyor, sonradan soyuyorum. (Masterchef’te küçük küçük doğranmış kabuksuz patatesler haşlandıkça da saçımı başımı yoluyorum.) Haşlanmış patateslerimi soyup irice 4-5 parçaya böldüm (orta-küçük, taze patateslerdi) üzerlerine oda sıcaklığında yumuşamış tereyağını fırçayla sürdüm. Yağlı kağıt serpilmiş fırın tepsisinin yarısına hafifçe kızarmaları için yerleştirdim. Tepsinin diğer yarısına da marinasyon kabından çıkardığım tavukları dizip fırına attım. Elbette fırına atmadan önce hem patatesleri hem de tavukları tuzladım. (“Duzunu muzunu godum şeef” diyeyim, anlayan anlasın)
Sonra moleyi pişirmeye başladım. Dediğim gibi tarif aşağıda. Ben şimdi size yemenin nasıl bir olduğunu anlatmak istiyorum.
mole sos görsellerinden biri
Mole sos neye benzer diyenler için anlatıyorum…
Öncelikle kokusu… Kendim yaptığım ve içinde olmadığını bildiğim halde kokladığımda içinde kuru üzüm olduğuna neredeyse yemin edebileceğim kokusu, tuhaf biçimde bana her defasında sevinç verdi. Tam olarak ayçöreğinin içindeki kakaolu kısımla aynı kokuda. Ağzınıza bir kaşık attığınızda anında damağınızı dilinizi tamamen sarıyor ve tadı her yere yayılıyor. Tatlı beklemeyin, evet alttan gelen çok hafif bir tatlımsılık var ama en baskın tat kakao. Tahin yediğinizde susamın nasıl dilinizin en gerisinde katı-kuru bir his bıraktığını düşünün ve aynısını kakaoya uyarlayın. Yuttuktan sonra ağzınızda biberden gelen hafif acı kalıyor. Bir kaşık daha yemek istiyorsunuz. Bir defa bu sos tek başına gayet doyurucu. Ben bir kaşık yedikten sonra tamamen beslendiğimi hissettim. Hem vücudumu hem ruhumu besledi. Tuhaf bir mutluluk hissi verdi. Ve belki bazı tatlılar dışında şimdiye kadar hiç bir yiyecek bana bunu hissettirmedi. Buradan çıkan sonuç, kakaonun neşe ve zindelik veren mutluluk hormonu serotonin salgılattığının bir efsane olmadığı.
Eğer bilim insanlarının bahsettiği gibi gerçekten önümüzdeki 40 yıl içinde (küresel ısınma, yanlış tarım uygulamaları v.b. etkiler sonucu) kakao üretilemez hale gelirse bizden sonraki nesillere acırım. Elbette acı biberin salgılattığı önemli bir ağrı kesici olan ve iyilik hali veren endorfinin de molenin güzel etkileri arasında rolü büyük.
Bu arada, yaptığım sosu tabii ki eşim XY ile birlikte tattık ve o da beğendiğini söyledi. Hatta bizim gibi daha önce denememiş olan bir kaç tanıdığına, hemen yapıp yemelerini tavsiye etti. Anlaşılan bizim evde artık en azından ayda bir, pişecek.
Uyumlu olduğu yiyecekler:
Şimdi gelelim, yanına yaptığım yiyeceklerle uyumuna:
Öncelikle fırınlanmış patatesle kesinlikle uymadı. Muhtemelen başka türlü pişmiş bir patatesle de uymazdı. Çünkü mole sosun zaten kuru bir tadı var, dolayısıyla sulu bir et ya da yemek ile daha iyi gidiyor.
Terbiyesi sayesinde yumuşacık ve sulu kalmış tavuk etleriyle uyumu mükemmel oldu. Zaten doğup dünyaya yayıldığı Meksika mutfağında da mole sos, en çok tavuk ile kullanılıyor.
Masterchef’te börülce pişirip mole ile servis etmişlerdi, ben de oradan yola çıktım, evde önceki günden kalan yeşil mercimek yemeğini de sosla birlikte tattım. O da gayet hoşuma gitti.
Kendim mole sosu tabakta hiç fotoğraflamamış olduğumdan, biraz mole sos görseli arayınca da gördüm ki, mole soslu tavuk (chicken mole) en çok pilav ile birlikte servis edilmiş. Demek ki bir daha ki sefere bizde de pilav pişecek.
Gelelim yapılışına: İnternette 50 yerde yazılmış bir tarif var, ben o tariften yola çıktım, öncelikle denemek için yaptığımdan, ölçüleri yarıya indirdim ve bazı öğelerde küçük değişiklikler yaptım.
Mole Sos Tarifi:
Malzemeler:
Orjinal Malz. Listesi | Benim Miktarlarım |
1 büyük boy soğan | Ben 1 küçük boy kullandım |
4 diş sarımsak | 2 diş kullandım |
1 jalapeno biberi | 1 bütün chilli biber kullandım |
2 yemek kaş. sıvı yağ | Göz kararı kullandım |
3 yemek kaş. kırmızı toz biber | Damak zevkime göre kullandım |
2 yemek kaşığı un | 1 yemek kaşığı kullandım |
1 çay kaşığı kimyon | 1/2 çay kaşığı kullandım |
1 çay kaşığı tarçın | Çay kaş.nın ucuyla tarçın ve yine aynı miktarda yenibahar |
1/2 çay kaşığı kekik | Çay kaş.nın ucuyla kekik |
2,5 su bard. sebze suyu | Sebze suyum çok yoğundu, 3/4 bard. sebze suyu, 1/2 bard. içme suyu kullandım |
1 yemek kaş. şekersiz kakao | 1/2 yemek kaş. dark kakao kullandım (Kenton) |
1 çay kaşığı tuz | Damak zevkime göre kullandım |
1 yemek kaş. domates salçası | 1/2 yemek kaşığı kullandım |
2 yemek kaş. tereyağ | 1 yemek kaşığı kullandım |
Yapılışı:
Soğan-sarımsak-biber sıvı yağda kavrulur, üzerine un ve baharatlar eklenip biraz daha kavrulur.
Sebze suyu eklenir, biraz karıştırılıp pişirilir ve karışım kenara alınıp blenderdan geçirilir.
Sonra tekrar ocağa alınır; kakao, salça, tereyağı, tuz eklenir ve koyulaşana kadar pişirilir. Bu aşamada tadına bakarak acı ya da tuz ilave edebilirsiniz. Örneğin kırmızı toz biberi ben baştan az koydum ve bu aşamada zevkime göre ilave ettim. Hepsi bu kadar.
Zaten daha tuzunu biberini ayarlarken ağzınız bayram etmeye başlayacak.
Bence gecikmeden hemen kolları sıvayın, gerçekten yapılışı çok kolay ve hayatınıza renk katıyor.
Denediyseniz ya da denemeye niyet ettiyseniz ve aklınızda sorular varsa, çekinmeyin, yazın…
Disfrute de su comida… (ispanyolca, afiyet olsun…)
Bugünkü Meksikalılardan önce taa 2500 yıl önce Mayalar, kakao ve acıyı birleştirmiş…