Daha önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim 30 farklı challenge fikri uygulamamızın 2. gününde bir seyahat anketi cevapladık. Cevaplarda Portekiz’den Romanya’ya, İskoçya’dan Peru’ya kadar uzandık. Bakalım kimler neler demiş?
Seyahat ettiğiniz yerler arasında sizi en çok etkileyen yer:
plantdiary17: Çok beğendiğim, aşık olduğum, hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim pek çok yer gördüm, Ama beni en çok etkileyen, ruhen geliştiren ve özgürleştiren seyahatimi 2018’de Romanya’ya motorla yapmıştık. Motorla olması, konfor alanımızdan çıkmış olmamız, biraz macera tabii ki insanı değiştiriyor. Bu seyahatin en önemli gününü okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
nilgunarpat: Romanya, Sibiu. Aslında çok daha güzel yerler de görmeme rağmen nedense Sibiu’ya bayıldım, Eski Sibiu’da Büyük Meydan’ın çevresindeki binaların birinde bir ömür yaşayabilirim sanki. (hepsi en az 200 yıllık)
atiyedurak: Lizbon. Burada tur programına dahil olmadan plansız bir şekilde kendi başımıza şehri keşfetmemiz ve insanlarının canayakınlığı… “Bu şehirde yaşarım ben” duygusuyla çok etkilendiğim ve şaşırdığım bir yer oldu. Tabii ki Alfama bölgesindeki çinili binalar beni benden aldı. YORUM: —-Senden bu soruya cevap olarak “Mısır” gelir diye düşünmüştüm. Lizbon, Mısır’a gitmiş, piramitleri görmüş birinde daha çok etki yarattığına göre gerçekten çok özel olmalı ve gidilecekler listesine alınmalı. YANIT: —-Mısır zaten beklentilerin olduğu ve elbette çok etkileyici bir yer. Ama Lizbon hiç beklemediğim kadar beğendiğim, çok rahat hissettiğim bir yerdi. İnsanlarının bir adres sorduğunda aynı bizdeki gibi neredeyse seninle oraya gelecekmiş gibi çırpınarak tarif etmeleri falan… yabancı hissetmedim kendimi. Çoğu Avrupa şehrindeki önyargıya hiç denk gelmedim mesela. Daha bi Akdeniz daha bi mütevazı geldi.
Bu seyahat sırasında yaşadığınız bir aksilik:
plantdiary17: Ağustos diye yağmuru hesaba katmayıp zirvede sucuk gibi olmamız.
nilgunarpat: Bir aksilik yoktu. İlle de bir şey söylemem gerekirse, oteldeki yatağın neredeyse otel ile yaşıt olması diyebilirim. Ondan önceki otelde yepyeni ve aşırı temiz bir
yatakta yattığımız halde, bu defa bir gece hatta birkaç saat uyuyacağız diye, hiç dert etmedik.
atiyedurak: Benim planımda olan Porto’ya, rehberin “günübirlik gidip dönemezsiniz” diyerek cesaretimi kırması yüzünden gidemememiz. Yine Sintra turunda
rehberin Pena Sarayı’nı görecek vakit yok diye programdan çıkartması.
Bu seyahatin en mutlu eden anları:
plantdiary17: Yine yağmurla sucuk gibi olmamız. lslanmaktan çekindiğin sürece tatsız ama bir kere baştan ayağa ıslandıktan sonra gayet keyifli. Yani su soğuk ama girince alışıyorsun… 🙂
nilgunarpat: Sibiu’ya gittiğimiz akşam, yorgunluktan geberik durumda gezerken, bir anda meydana çıktık. O gün bir mutfak eşyası fuarı-pazarı varmış. Tam bir göz şenliği. Koca meydanda onlarca çeşit ve yüzlerce sayıda tabak,çanak, vazo, tencere vs.. Bir o kadar da İnsan. Bayıldım o manzaraya, benim de içim bayram yeri gibi şenlendi, çok mutlu oldum, züccaciye mağazalarını gezmeyi severim diye herhalde. Ama ne yazık ki tek kare bile fotoğraf çekmek aklımıza gelmedi yorgunluktan. YORUM: —-Sen Büyük Meydan’daki züccaciye pazarını yazmışsın ama ya Küçük Meydan’daki Roman pazarı? Canlı Roman müziği, satış yapmayı bırakmış göbek atan vatandaşlar, o pırıl pırıl pirinç imbikler, bin bir çeşit antika eşya, danteller, korseler, abajurlar, takılar, eski fotoğraflar… ve o tatlı tezgahları: baklavanın envai çeşidi, vişneliler ve hiç bilmediğimiz diğer tatlılar… Bizim o pazarı hiç bitmeyecek sanıp hiç bir şey almamamız, sonraya ertelememiz de ayrı pişmanlık… YANIT: —-Ah ahh.. Tabii ki de yazmak istedim de, çok uzun olacak, okuyanlar sıkılır belki diye hiç bahsetmedim. Büyük Meydan’dan sadece bir kemeri geçerek Küçük Meydan’a çıkıldığını ve oradaki renk, ses, koku ve tat cümbüşünü.. Keşke bir gün önce gitseymisiz de Sibiu’ya, dinlenmiş olarak ve zaman da bularak tadını çıkarabilseymisiz.
atiyedurak: Tamamen yerel halkın gittiği, esnaf lokantası diyebileceğim yerde, hayatımın en lezzetli kişnişli istiridyesini yemek, meşhur sarı tramvay rotasını yapmak isterken Alfama bölgesini tramvaya binmeden önce bir de tabanlarımız acıyana kadar yürüyerek keşfetmek.
3 günlüğüne bedava bir seyahat hakkınız olsa nereye gitmek isterdiniz:
plantdiary17: Kesinlikle Edinburgh / İskoçya’ya… Gotik mimari beni etkiliyor ve yağmur aşığıyım, bu durumda daha çok nereyi isteyebilirim ki?
nilgunarpat: Tabii ki “Noel’de” yine Sibiu’ya gitmek isterdim.
atiyedurak: Peru Machu Picchu ama tabii ki artık mümkün değil zaten 3 güne sığacak bir gezi de değil. ha ancak ışınlanma icat edilirse 🙂 o da yine bu yaşta olmaz, artık bi daha ki gelişimde kısmet…
