Nordkapp diye kandırmışlar bizi!

Nordkapp, motosiklet sürücüleri için sembol bir isim.
Coğrafi olarak da Nordkapp (Norveç) , “Avrupa’nın en kuzey noktası” olarak biliniyor. Ama, bakalım bu bilgi ne kadar doğru veya ne kadar bizim anladığımız anlamda “Avrupa’nın en kuzey noktası”

Neden Nordkapp?

Zamanında macera ruhlu gezginlerin yapmış olduğu seyahatler, beraberinde coğrafi keşifleri getirdi. Bugün coğrafi anlamda keşfedilecek pek bir şey kalmadı. Ama yine de uzun seyahatler için motivasyon sağlayacak gerekçelere ihtiyaç var gibi. Bunun adı “Çepeçevre Türkiye“, “Etli ekmek peşinde, Konya“, veya kısa günübirlik bir motosiklet sürüşü için, “Mad Run 2023” gibi herhangi bir şey olabilir. Yeter ki , bize “iyi gelsin”.

Yıldıray Abi’nin yola düşme hikayesinde, biraz da ikincil konumda aslında Nordkapp. İlki “Beyaz Zambaklar Ülkesinde“.
Ama sonradan, biraz da şansın yardımıyla harika bir Norveç yolculuğu var.

Nordkapp da bu bağlamda güzel bir gerekçe. Elbette, Nordkapp’ı hedef olarak seçerken, rotanın tamamında yaşayacağın macera da önemli. Hatta, varmaktan çok gitmek, “orda olmaktan çok, yolda olmak” önemli olduğu için, yolda yaşayacakların daha da önemli.
Ama, işte… O son vurgu eksik kalıyor ya! Heh işte, o da “Avrupa’nın en kuzey noktası Nordkapp’a” yolculuk diyorsun. Tamam oluyor.

Yani, günlerce sürecek bir maceranın kısa adı Nordkapp.

Avrupa’nın en kuzey noktası?

-Avrupa’nın en kuzey noktası neresidir?
-Hocam soru açık değil.
-???
-Hangi Avrupa’dan bahsediyoruz?

Öyle ya! Senin sorduğun Avrupa ile, benim anladığım Avrupa aynı mı bakalım?
Avrupa dediğinde, en başta kıta Avrupası akla geliyor. Yani o büyük kara parçası.
Sonra dilersen buna, adaları da ekleyebilirsin. Yanına sos olarak, Avrupa Birliği sınırlarını da koyabilirsin. Menü zengin yani.

Türkiye’nin en batı noktası Dereköy (Gökçeada) mesela. Ama Anadolu’nun ve doğal olarak Asya kıtasının en batı ucu ise Babakale.

Buradan yola çıkarak Avrupa kıtasının (anakara) en uç noktası aslında Nordkyn. Ya da İngilizce adıyla Cape Nordkinn.

Avrupa’dan kastedilen, Avrupa Birliği ise; Norveç Avrupa Birliği’ne dahil olmadığı için, biraz daha güneye gelmemiz gerekiyor. Finlandiya‘nın küçük bir köyü olan Nuorgam, hem ülkesinin hem de Avrupa Birliği’nin en kuzey noktasına ev sahipliği yapıyor. Avrupa Birliği, motosikletçiler ve hatta turistler için motivason kaynağı olabilecek bir durumda olmadığı için bunu sadece kısa bir bilgi olarak bırakalım.

Eee niye Nordkapp o zaman?

Nordkyn ya da Nordkinn, anakaranın en uç noktası olmasına rağmen, herhangi bir yerleşim yok. En yakın yerleşim, havaalanı da bulunan Mehamn ‘da. Nordkyn’e ulaşmak için havaalanının yakınından başlayan 24km. uzunluğundaki bir yürüyüş yolunu takip etmeniz gerekiyor.

Takdir etmesi bana kalmadı gerçi ama, Norveçliler akıllı çocuklar. Ekonomilerinden de belli, -40 derecede yaşamanın bir yolunu bulmuş olmalarından da.
Burada, ufak bir turistik hile kokusu geliyor burnuma. Biraz araştırınca haksız olmadığımı da görüyorum zaten.

Nordkapp , anakaradan yaklaşık 4km. uzaklıkta bir adada yer almasına rağmen yüzyıllar öncesinden turist almaya başlamış. Bunu değerlendirmeseler, şaşardım. Herkes sen mi, felsefenin temel taşlarının atıldığı Behramkale’ye dünyayı toplayamasın? (Şşşt, konudan uzaklaşma. Odaklan, odaklan…)
Bugün de giriş ve çıkışta bulunan ilaveler ile 6870 metre uzunluğundaki bir tünelden geçerek adaya ulaşıyorsunuz.
2012’den beri de tünelin kullanımı ücretsizmiş. Olmaz ya, darısı bizim tünellerin, köprülerin başına.

Turizm konusuna girmeden,”Ada da olsa en kuzey orası işte!” diyecekler için de kısa bir bilgi vereyim.
Adaları da dahil edeceksek, Nordkapp’ın daha kuzeyinde de adaları var Norveç’in. Svalbard takımadalarına bağlı, Rossøya diye bir yerin en kuzey noktası olması gerekiyor bu durumda.
Oraya da Türkiye’den motorla gidersen, dönüşte müritlerin hazır zaten. Hindistan’a gitsen, putunu yapıp, taparlar. 🙂

Neyse, konumuza dönelim biz yine.

Nordkapp’ın ilk turisti, yıl 1664!

Dedim ya, olay turistik diye.
İtalyan gezgin ve yazar Francesco Negri, İskandinav yarımadasında yaptığı 3 yıllık bir gezi sırasında, 1664 yılında Nordkapp ‘a ulaşır ve burayı ziyaret eden ilk turist olarak kabul edilir.
1795 yılında Louis Philippe d’Orléans (18. Kral Louis) tarafından ziyaret edilir.
1873 yılında Kral 2. Oscar’ın 307 metrelik tırmanışı ile birlikte turizm “patlar”.
Şu bizim sahilleri dolduran turistlerin taşıyıcısı olarak bildiğimiz Thomas Cook , 1875 yılından itibaren bölgeye tur düzenlemeye başlar.

Hem öznenin doğası, hem de seçilen anın algısının tekilliği açısından, ilgimizi çekiyor.

Tablonun 1848 yılında Oslo’da sergilenmesinin ardından gelen yorumlardan.
Ne güzel özetlemişler ama…

Motosikletle Nordkapp yapmayı planlayan arkadaşlar varsa, onlara da güzel bir haber vereyim.
2015 yılına kadar giriş ücreti 500 kron iken, ekonomisi çöken! Norveç, giriş ücretini 310 krona düşürmüş. Bugün itibarıyla 580 Türk Lirasına gönlünüzce gezebilir, fotoğraf çekebilirsiniz. Üstelik 15 Ocak 2021’den bu yana otopark ücreti de yok. O kadar kötü durumları.

Durumun kötülük derecesini iyi anladığınızı sanmıyorum. Bizim şartlarımızda bunu yapmak çok mümkün değil.
Bir örnek daha vereyim de, bir deneyin.
Yürüyerek veya bisikletle gidiyorsanız, ya da motorize olmayan herhangi bir araç ile; bireysel veya grup halinde (ticari olmayan) ücretsiz olarak girebiliyorsunuz.
Durum o kadar kötü yani.

İstanbul’da bisiklet grubunla Topkapı Sarayı müzesine girebildiğini düşün. Hem de ücretsiz! Hadi Yerebatan Sarnıcı olsun, o kadar da şahlanmayalım!
Dedim ya,bunlar kolay kolay anlayabileceğimiz şeyler değil.

Son olarak; videoda bahsi geçmiyor ama, Nordkapp ‘a giderseniz Noel Baba’dan uzak durun. Bu kıyağımı da unutmayın!

The MET

Konuyu araştırırken, yukarıdaki görselin ait olduğu tablonun Metropolitan Museum of Art ‘ta sergilendiğini gördüm. (Metropolitan Sanat Müzesi) Kısaca The MET.
Görseli de oradan alıp, mümkün olduğunca orjinale benzetmeye çalıştım. Konuyla ilgisi olmasa da, bu yazıda müzenin konumuna ilişkin aşağıdaki görsele de yer vermek istedim.
Sanatla ilgilenenler muhakkak yerini biliyordur veya adını duymuştur. İlgilenmeyenler de Amerikan sinemasından dolayı, ya bölgeyi biliyordur, ya da en azından adı geçen caddeleri veya parkı duymuştur.

Müzenin konumlandığı yere bakın. Ya da o müzenin ve parkın etrafı ne kadar değerli kıldığına.

Bir kere Manhattan‘da. Burada tarla alıp, patates ekme şansınız olmadığını zaten biliyorsunuzdur.
Parkın içinde. İçinde olduğu park Central Park.
Önünden geçen cadde 5th Avenue. Bir sonraki Park Avenue.
Bütün bunlar da tabii New York ‘da.
Uzun lafın kısası, “Şu Ameriganlar, şov bizinısı biliyor” azizim.

Nordkapp ‘ın tablosu ile beraber, biz de taa New York’a kadar uzandık böylece. “Bakkal’a diye çıkıp, Norveç’e gidesi gelenler” ‘e de en kısa sürede hayallerini gerçekleştirmelerini dileyip, yazıyı sonlandırayım. Var bizim de bir hayalimiz ama kısmet.

Sabredip, yazıyı buraya kadar okuyan tüm arkadaşlara teşekkürler.
Keyifli bir hafta sonu dilerim.
Tekeriniz düz bassın.