Biliyorsunuz kadına şiddet karşısında mücadele verdiğimiz bu sıkıntılı dönemde, her türlü cinsiyetçi yaklaşımın karşısında durmak ve eşitliği milyonlarca kez de olsa yeniden vurgulamak çok önemli. Maalesef belli bir kesime, başarılı kadınlar konusunda ne kadar örnek versek, yetmiyor. Ama inanıyoruz ki bir gün görecekler. Kadının onlardan aşağı olmadığını; hatta sadece kadınla erkeğin değil, sadece ırkların değil, tüm türlerin de eşit olduğunu anlayacaklar. Tüm canlıların birbirinden farklı özelliklerde ama her birinin doğal döngüde çok önemli yerlere sahip olduğunu görecekler.
Daha önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim 30 farklı challenge fikri uygulamamızın 12. gününde, tarihten ya da günümüzden hayran olduğumuz başarılı kadınlar hakkında birbirimize bilgi vermek istedik. Bakalım hangimiz kimlere hayranmış?
nilgunarpat:
Bugün challenge konumuz benden: Başarılı kadınlar arasından en sevdiğimiz 3 tanesini anlatacağız. Ben bir bilim insanı, bir edebiyatçı, bir de sporcu kadın seçtim.
Marie Curie
1867 Polonya doğumlu Marie Curie kadın olduğu için üniversiteye kabul edilmemiş fakat vazgeçmemiştir. Hem üniversite okumayı hem de Avrupa’da doktora diploması alabilmeyi başaran ilk kadın fizikçi unvanına sahip olmuştur. Fizikçi ve kimyager olan Madam Curie, aynı anda 2 Nobel ödülü alan ilk bilim insanıdır. Polonyum ve Radyum elementlerini bulmuş, 1. Dünya Savaşı döneminde taşınabilir röntgen cihazını icat etmiştir. Araştırmaları sırasında yüksek dozda radyasyona maruz kaldığı için, 1934 yılında kan kanserinden hayatını kaybetmiştir. Marie Curie’nin çalışmalarını yaptığı araştırma merkezi, yaklaşık 100 yıl sonra, bugün hala yüksek dozda radyasyon içerdiği için Fransa’nin Çernobil’i olarak adlandırılıyor. Yaptığı keşifler ve buluşlar insanlığın yararına mı, zararına mı daha çok kullanılıyor acaba? Ayrı bir tartışma konusu…
Agatha Christie
‘Polisiye Roman Kraliçesi’ ünvanına sahip olan yazar, 1890 İngiltere doğumludur. Okula gönderilmeyip, evde annesi tarafından eğitilen, küçük yaşta denemelerle, daha sonra duygusal romanlarla kariyerine başlayan Christie, okuduğu dedektif romanlarını beğenmeyip, ben daha iyisini yazarım diyerek başlamış polisiye roman yazmaya. Klasikler arasında yer alan 79 adet kitabı vardır. Yarattığı Belçika’lı dedektif Hercule Poirot ve Yaşlı Bayan Marple karakterleri bütün dünyada ve ülkemizde tanınmış ve sevilmiştir.
Nadia Elena Comaneci
1961 Romanya doğumlu jimnastikçi, 1976 Montreal Yaz Olimpiyatlarında tüm jüriden 10 tam puan alan ilk ve tek sporcudur. Oyun bahçesinde arkadaşlarıyla parende atarken keşfedilerek, 6 yaşında jimnastiğe başlamıştır. Olimpiyatlarda ki özellikle asimetrik bar performansını nefeslerimizi tutarak izlemiştik… Sadece 3 tanesinden söz ettiğim daha nice başarılı kadını yürekten kutluyorum ve tüm kadınlara sağlıklı ve başarılı yaşamlar diliyorum.
atiyedurak:
En başarılı kadınlar deyince…
Türkan Saylan
Benim listemde tabii ki en başta yer alır. Tedavisinin mümkün olmadığı düşünülen cüzzam-lepra alanında yaptığı çalışmalarla, belki bugün adını bile duymadığımız bu hastalığa yakalanan ve toplumdan izole bir şekilde yaşayan insanlar için çok büyük bir iş başardı. Cüzzamla Savaş Derneği, Lepra Hastanesi gibi kurumları toplumumuza kazandıran sevgili Hocam, hayatı boyunca kız çocuklarının okutulması için mücadele etti ve hepimizin bildiği Ç.Y.D.D.’yi kurarak ülkemize eğitim anlamında da çook büyük bir hizmette bulundu. Fakültede çalışırken, kendisini yakından tanıma şansım oldu, sesinin tonuyla, hep o yumuşak mütevazı yaklaşımıyla, kızıl saçları ve çilleriyle tanıdığım onca profesörden o kadar farklıydı ki. Gençliğimde de hayranıydım zaten ama son yıllarda Çağdaş Yaşam’da yaptıklarına bizzat şahit oldukça benim için gerçekten idol oldu.
Kleopatra
Hem Mısır hem de Roma İmparatoriçesi olmayı başarmış bir kadın olarak listeye girdi. Önce Sezar’ı sonra da Marcus Antonius’u parmağında oynatmayı başarmış, düşmanlarının onu öldürmesine müsaade etmemek için kendi zehrini kendi içerek gücünü kanıtlamış bir hatun benim gözümde.
Liste 3 kadınla sınırlı olsa da ben seçmekte zorlandım. Aklıma ilk gelen isimleri sırasız yazıyorum; Frida Kahlo, Coco Chanel, Indra Gandhi, Benazir Butto, Duygu Asena, Elizabeth Taylor, Madonna. Liste uzar, ben de uzattım…
plantdiary17:
Başarılı kadınlar ile ilgili görev için fazla düşünmem gerekmedi.
Hypatia
Hypatia (M.S. 370-415) ilk kadın matematikçi, gökbilimci, filozof, kütüphanecidir. Babası, İskenderiye Okulu ve Kütüphanesinde yönetici ve hocaydı. Kızını bilime yatkın büyüttü ve Atina’da eğitim almasını sağladı. İskenderiye’ye dönünce babasıyla çalışmalar yapan Hypatia, Öklid’in eserlerini ders kitabı şeklinde düzenlemiştir. Yıldız hareketlerini izlemeye yarayan usturlap ve sıvıların göreceli yoğunluğunu ölçmeye yarayan hidrometre, Hypatia’nın bilinen en önemli icatlarındandır.
“Ben sadece gerçekle evliyim” diyerek tüm teklifleri reddeden Hypatia, şehrin pagan valisi Orestes’e de dersler vermekteydi ve aynı zamanda onun himayesi altındaydı. Ancak şehrin Hristiyan piskoposu Cyril tarafından cadı ve şeytan ilan edildi, taşlanarak sonra da etleri parçalanarak linç edildi ve öldürüldü. Cinayetin ardından Cyril, kilise tarafından aziz ilan edildi.
Raphael’in meşhur Atina Okulu tablosundaki tek kadın figürdür.
2009 yapımı Agora adlı filmde hayatı anlatılmaktadır, tesadüf ki bir kaç gün önce anlattığım The Fountain filminin baş oyuncusu Rachel Weisz tarafından canlandırılmıştır. İzlemenizi tavsiye ederim.
Katalin Kariko
Profilimde daha önce de yer verdiğim Macar asıllı bilim insanı, hayat boyu engellerle karşılaşmış, kanserle savaşmıştır. Bugün, Covid19’un bilinen en etkili aşısı, onun kanser tedavisi için 1980’lerin sonunda önerdiği mRNA teknolojisine dayanmaktadır. O yıllardan beri bu teknoloji üzerine çalışan araştırmacının başına gelen en iyi şey, Özlem Türeci ve ekibine katılmış olmasıdır.
Özlem Türeci
Biontech kurucusu ve baş tıbbi sorumlusudur, Alman vatandaşıdır, üniversitede ders vermeye devam etmektedir. Katalin Kariko gibi bilim insanlarını ekibine katmış, kendisi de kanser araştırmalarında deneyimli bir immünologtur. Eşi Uğur Şahin ile birlikte Almanya’nın en zengin insanları arasına girmiştir.
NOT: Bütün bu yazdıklarımızın sonuna Forbes tarafından tekrar tekrar dünyanın en güçlü kadını seçilen, Almanya’nın ilk kadın başbakanı Angela Merkel‘i eklemezsek olmaz. Kendisi bu yasama yılından sonra bir daha aday olmayacağını açıkladı. 16 yıldır Almanya Şansölyesi olan Merkel, partisinin de 18 yıldır genel başkanıydı.
NOT: Bu ataerkil düzende kadınların daima birbirini desteklemesi gerektiğini savunuyorum. Katıldığım doyumlu hayat çemberinde bunu doğrudan yaşadım.
