Kişisel gelişim

Doyumlu Hayat Çemberi

Geçtiğimiz Ocak ayında, instagramın önerdiği gönderiler arasında, 3 günlük ücretsiz bir kadın çemberi etkinliğine rastladım. Hiç düşünmeden katılmaya karar verdim ve Hayalden Gerçeğe Doyumlu Hayat Çemberi kaydımı yaptırdım. Bu yazıda “iyi ki” dediğim bu ufuk açıcı deneyimden bahsetmek istiyorum.

Doyumlu Hayat Çemberi aslında bir kadın çemberiydi…

Arzu Pervizpour ve Deniz Kenber adlı iki deneyimli koç, kadınlar için her mevsimin ruhuna uygun kadın çemberleri hazırlamışlar. Benim katıldığım Doyumlu Hayat Çemberi, onların 6 hafta süren uzun “Kış” çemberlerinin bir demosu niteliğindeydi.

30-35 kadar kadın, üç gün üst üste Zoom uygulamasıyla 1 saatlik oturumlarda buluştuk.

Hayalden Gerçeğe Doyumlu Hayat Çemberi Koçları
Hayalden Gerçeğe Doyumlu Hayat Çemberi Koçları

Kimse birbirini yargılamadı, kimse birbirine üstten bakmadı, herkes birbirine destek oldu. Ünvanların ve etiketlerin olmadığı bir ortamda, sadece yüreklerimiz ve iyi niyetlerimizle vardık. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul ettik. İnanılmaz bir histi, gerçekten ait olduğum yerde, “evimde” olduğumu deneyimledim.

Birbirini ilk kez gören insanların bir anda kendini diğerlerine açması ve bu şeffaflıkla birlikte aslında son derece incinebilir hale gelmesi fakat tam tersi, -incinmek bir yana- herkesin birbirine enerji vererek birlikte yükselmesi, güçlenmesi beni çok etkiledi.

Doyumlu Hayat nedir?

Bize kendimizi tam anlamıyla mutlu hissettirecek, daha düşündüğümüz anda yüreğimizin çarpmasına engel olamadığımız hayallerimizin gerçekleştiğini düşünerek o anı yaşadık, kendimizi yukarıdan bir göz gibi izledik ve son olarak kendimizi o ortamdaki bir başka insanın gözüyle izledik. Klişe ama, o meşhur kelebekler, uçuştu içimizde…

Başka insanlarla paylaşmaya kalktığımızda belki de “coşmuşun sen!” diyecekleri hayallerimizi gerçekleştirebileceğimize dair birbirimizi yüreklendirdik. Hatta birbirimize nasıl yardımcı olabileceğimizi düşündük. Üstelik, bu hayalleri gerçekleştirdiğimiz “doyumlu bir hayat” için somut adımlar atmaya başladık.

Neden bir çember?

Arzu ve Deniz, bir çemberin etrafına dizilen herkesin merkeze eşit uzaklıkta olmasından yola çıkmış. Doyumlu Hayat çemberinde de hepimiz eşittik. Hepimizin enerjisinin bir spiral gibi yukarı doğru yükseldiğini ve bir vortex yaratıp bizi de yükselttiğini düşündük.

Her oturumun başında Deniz kısa birer meditasyon yaptırdı ve bizi çembere adım atmaya davet etti.

Gülen yüzlerimiz ve kendiliğinden açılmış kollarımızla katıldığımız çember, bir tür kardeşlik çemberiydi. Üç günün sonunda birbirimizle kız kardeşlik bağları kurduk. Çoğumuz birbirimizle iletişim bilgilerimizi paylaştık, sosyal medyada devamlı görüşmeye başladık.

Çemberde fark ettiklerim:

Hayallerimiz ve onları gerçekleştirmek üzerine pek çok konuşma yaptık ama bazı gerçekleri de göz ardı etmedik. Bu sayede kendimize dair farkındalıklar yaşadık.

Hayalimizdekileri neden istediğimiz, hangi boşluğumuzu doldurmaya ihtiyacımız olduğu üzerine düşündük.

Bugüne kadar neden bu hayaller için adım atmadık ya da attıysak hangi noktada tıkandık diye düşündük.

Bilinçaltımızdaki engellere ve çocukluğumuzdan kalma giderilmemiş temel ihtiyaçlara baktık.

Ben doyumlu hayat tanımımda onaylanma ihtiyacım olduğunu fark ettim. Sürekli onay alarak yetiştiğim için, gerçek hayatta onay almadığım anda sevilmediğimi düşündüğümü -şaşırarak- gözlemledim.

Sonra onay almak zorunda olmadığımı, onay almasam da sevilmeye layık olduğumu fark ettim. Hatta başkalarının beni sevmesine de değil, kendimi sevmeye ihtiyacım olduğunu anladım.

Kolay olmadı…

Onay ve sevgi bekleme ihtiyacımdan tam olarak kurtuldum mu, derseniz: hayır ama onları bir anlığına da olsa “bırakma”yı öğrendim.

Çemberin ikinci günü, “Sedona yöntemi” ile bırakma egzersizleri yaptık. Ben dahil çoğumuzun ilk kez denediği bu yöntemle, bir anlığına da olsa rahatlamayı öğrendik. Belki bıraktıktan sonra yeniden sarılıyoruz acı veren düşüncelerimize ama en azından, istediğimiz zaman bırakabileceğimizi bilmek ve hatta bırakmak çok iyi geliyor. Koçların dediğine göre, bu yöntemi her uyguladığımızda, bırakmak daha da kolay hale gelecekmiş.

İlk bırakma deneyimim sırasında yoğunlaşmak için çok çaba sarf ettiğimi ve sonunda ağladığımı itiraf etmeliyim. Fakat yalnız değildim.

Çemberden sonraki günlerde kendimi her istediğimi yapmaya muktedir, güçlü ve tam hissediyordum. Resmen bulutların üstündeydim.

Sonuçta, yapmak istediklerimi beklentisizce yapmaya başladım. Mesela artık mükemmel romanı yazma kaygısıyla yazmayı ertelemek yerine, sadece kendim için, keyif aldığım için yazıyorum.

Bir insanın en ağır yükü gerçekleştirilmemiş potansiyelidir

Charles Schulz (Çizer/Snoopy’nin yaratıcısı)

Hatta şu anda önümde 2 tane yarışma var ve ben oraya sonucu ne olursa olsun, elemeleri geçemeyecek bile olsam, öyküler göndermeye karar verdim. Benim için bir öyküyü insanlara (beğensinler ya da beğenmesinler) sunabilmek büyük bir adım olacak.

Böylece yapmak istediğim şeyleri yapmaya ve potansiyelimi gerçekleştirmeye başlıyorum. Ama önümde daha çok yol olduğunun da farkındayım.

Doyumlu Hayat Çemberi’nden sonra neler olacak?

Çok fayda gördüğüm bu 3 günlük deneyimden sonra, Arzu ve Deniz’in Kış Çemberi’ne de katılmaya karar verdim. 6 hafta boyunca, her oturumdan sonra deneyimlerimi sizlere aktaracağım.

Kış Çemberi’nde “çabasız yaratım” süreci, eril-dişil dengelenmesi, iyi hissetmek, değerli hissetmek ve daha pek çok konuda kazanımlarımız olacak.

Böyle bir çembere katılmak için…

Arzu Pervizpour ve Deniz Kenber’in web sitelerine aciliyetle bakmalısınız. Ayrıca tüm etkinliklerden haberdar olmak için instagram hesaplarını da takibe alın lütfen: @hemsenhemben_

Bu sene tüm mevsimlerin çemberlerine katılmak istiyorum. Zaten beni biliyorsunuz: eylül ve aralık aylarında; sonbahar ve kış mevsimlerinin ruhuyla uyumlanacağımız kadın challenge’ları hazırlamıştım*. Dolayısıyla mevsimlerle ilgili bir şey varsa ben dünden hazırım. Hele de yukarıda anlattığım gibi büyülü bir deneyim, benim için kaçırılmazdı.

Dilerim çemberlerin birinde sizinle de karşılaşırız…

Başta iki muhteşem kadın olan Arzu ve Deniz olmak üzere, Doyumlu Hayat Çemberi’ndeki tüm kadınlara çok teşekkür ediyorum.

NOT: Çemberle ilgili sorularınız olursa, yorumlara yazmayı unutmayın.

*Henüz sonbahar challenge’ımızı bile buraya tam olarak aktarmayı bitiremedim gerçi… Tamamını instagramda #ahbizkızlarchallenge ve #ahbizkızlar1221 etiketleriyle görebilirsiniz.

Kadın çemberi etkinliği hakkında

Daha fazla “Kadın Çemberi” yazısı okumak için:

Kış Çemberi – bölüm 1

Kış Çemberi – bölüm 2

Kış Çemberi – bölüm 3

Kış Çemberi – bölüm 4

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Yorum yaz | Görüntüle

Başa dön tuşu

Dengeliyorum sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et