Kişisel gelişim

Kendini Sevmek Neden Zor?

Kendini sevmek de nereden çıktı?

Son dönemde kişisel gelişimciler, kendimizi sevmeden başkalarını da sağlıklı sevemeyeceğimizi kafamıza vura vura öğrettiler 🙂 Kendini sevmek; kendi ihtiyaçlarını fark etmek, kendine bakım vermek, kendin için bir şeyler yapmaya zaman ayırmakla oluyormuş.

Kendimize önem vermez ve saygı, sevgi duymazsak; mutsuz, hırçın ve yıkıcı olduğumuz için çevremize de zarar veriyormuşuz. Kendimize iyi hisler beslemek, kendimizle barışık olmak da; öncelikle kendimizi kabullenmek ve daha iyiye götürmek için “dostça” çaba göstermek haliymiş.

Kendini sevmek diğer tüm sevgilerin başlangıcıdır.

OSHO

Biz de, daha önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim 30 farklı challenge fikri uygulamamızın 5. gününde, sadece kendimiz için en az 3’er tane şey yapalım dedik. Neler yaptık ya da yapamadık anlatmadan önce, dehşetle fark ettiğim ve üzerine biraz araştırma yaptığım soru(n)dan bahsetmek istiyorum:

Kendini sevmek neden zor?

Kendini sevme gerekliliği ile ilgili batıdaki ilk yazılı eserin Aristo’ya ait olduğunu ve bu kavramın taa o zamandan beri (zaman zaman bencillik olarak algılansa da) aslında hep var olduğunu öğrenince açıkçası şaşırdım. Kişisel gelişim, sevgi, barış, mutluluk, çiçek, böcek, kalpler gibi kavramların hep doğudan çıkmasına alışmışım. Tabii ki kendini sevmenin doğu felsefelerinde de çokça yeri var. Yine de batı bu konuda, diğer romantik konulara kıyasla, belli ki kendini aşmış 🙂

Kendini sevmek kendini beğenmişlik değildir. Kendini sevmek de diğerini sevmenin bir parçasıdır. 

Erich Fromm / Sevme Sanatı

Ama yüzyıllardır bu kavram kitaplarda yer aldığı, konuşulup tartışıldığı halde biz 2021’de hala “kendini sevmek nasıl olur?” diye aranıp durduğumuza göre, o kadar da kolay bir şey değil ve ciddi bir çaba sarf etmemiz gerekiyor.

kendini sevmek nasıl olur
Başkasına gösterdiğin şefkati kendine de göster…

Peki ama neden zor? Neden başkalarını mükemmel olmadıkları halde sevmeye devam etsek bile kendimizi kusurlarımızla kabul edemiyoruz? Neden kendimize kusurlu tek kişi bizmişiz gibi davranıyoruz?

Eğer kendimizi gerçekten sevseydik, birbirimizi incitmezdik.

Buda

Çünkü kendimizin en büyük eleştirmeni biziz. Kendimize yaptığımız acımasız eleştirileri başka kişilere yapmayı düşünmeyiz bile, aklımıza bile gelmez çünkü kimseye karşı o kadar sert fikirler içinde olamayız. Biri bizim kendimize söylediğimiz şeyleri yüzümüze söylese; hakaret ettiği ya da saygısızlık yaptığı için onunla görüşmeyi keseriz. Ama nedense kendi kendimize kalınca, kendimize hiç acımıyoruz. Halbuki içimizde kendimize karşı birazcık şefkat olsa, kusurlarımızı kabul etmek de, onlardan kurtulmak için kendimizle el ele verip daha iyi bir versiyonumuza ulaşmaya çalışmak da, mümkün.

Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu, hepimizin aklında ideal bir insan olduğunu, ona ulaş(a)madığımız için de kendimizle sürekli kavga halinde olduğumuzu söylüyor. Terkedilme acısı bile buna dayanıyormuş, terkedildiğimizde, idealimizdeki insan olabilseydik terk edilmeyeceğimize inanıp yine kendimize kızıyormuşuz.

fashion man love people
Sorun sende değil, onda!

Kendimizi nasıl sevebiliriz?

Yazının başında, “Kendini sevmek; kendi ihtiyaçlarını fark etmek, kendine bakım vermek, kendin için bir şeyler yapmaya zaman ayırmakla oluyormuş.” demiştim ama önce bunları yapacak kafaya gelmek lazım.

Bu kafaya gelmek için de biraz zaman ayırmak gerek. İdealimizdeki insanı, yaşam amacımızı, hedeflerimizi, tutkularımızı belirleyip onlara ulaşmak için çaba sarf etmek ama bunun bir günde olmayacağını kabul ederek, küçük hedeflere bölüp attığımız her adım için kendimizi kutlayarak devam etmek gerek. Hayal ettiğimiz o son noktaya ulaşmak imkansız bile olsa, ona giden yolda ilerliyor olmak bizi mutlu etmeli ve kendimizi bu yüzden takdir etmeliyiz. İşte o zaman kendimizle barışmış oluruz, kendimize duyduğumuz saygı ve sevgi de artar.

Sorunları ne olursa olsun, herkesi ikna etmeye çalıştığım tek bir şey var: ‘Kendini Sevmek’. Sevgi harika bir tedavidir. Kendimizi sevmek yaşamımızda mucizeler yaratır. Aşırı gurur, küstahça bir kibir ya da kendini beğenme gibi şeylerden bahsetmiyorum; çünkü bunlar sevgi değil, sadece korkudur. Kendini sevmek ise, kendimize saygı duymak, mucizevi bedenimiz ve aklımız için minnettar olmaktır.

Louise L. Hay / Düşünce Gücüyle Tedavi

Kendimizi sevme görevleri:

Bakalım “sadece kendin için, kendini mutlu edecek minimum 3 şey yap” denince; bizden kimler, neler yapmış:

atiyedurak: Pandemiden dolayı iyice evcil (!) olduğumuzdan sebep pek bir şey yapamıyorum maalesef. Bu bağlamda yapabildiğim mini minnacık şeyler:
1- Yeni şeyleri denemeyi severim. Market alışverişinde şu an favorim olan gofreti bulamayınca bir de bunu deneyeyim diye, kendim için değişik bir çikolata aldım.
2- Ev işlerinden yıpranan ve köseleye dönen ellerime oje sürdüm ki, bakımlı göreyim.
3- Dışarı çıkması gereken eşimin peşine takılıp şöyle bir mahalle havası alayım dedim ve radyoda kendi istediğim kanalı ayarlayıp biraz müzik dinledim.
4- Bir de olmazsa olmaz:) laptopta solitaire forest, hidden express falan oynadım. Bunları sayabilir miyiz bilmem ama hepsi bu…

nilgunarpat: Bugün çok ilginç şeyler yaşamadım, olanlar şöyle:
1- Eşim işe gittikten sonra bir çay daha alıp, telefonda oyun oynayıp, sıradan günlük işlere başlamadan önce biraz keyif yaptım.
2- Gideceğim yere yürüyerek gittim. Hem bacak kaslarım çalıştı, hem D vitamini aklım. Eh, bi 10 gram da yağ yakmış oldum. 😊
3- Akşam üzeri, yemek ve mutfak işlerini hallettikten sonra biraz dinlenmek istedim. Fotoğraf albümlerine baktım. Bazen tebessümle, çokça da özlemle… Bugünlük bu kadar…

plantdiary17: Şöyle bir bakıyorum da çoğunlukla yemeli içmeli şeyler seçmişim. Bu kadar kilolu olmama şaşmamak gerek.
1- Her sabah olduğu gibi kendime kahve demledim.
2- En sevdiğim gofretten 2 tane 🤦‍♀️ (1 tane kesmiyor)
3- Erteleyip durduğum diziyi izlemeye başladım.
4- Aylardır saçıma bakım yapmayı ihmal etmiştim, üşensem de kalktım, saç bakım yağı sürdüm.
5- Akşam da dizinin kalan bölümlerinde bana eşlik edecek bir arkadaş buldum (bir kadeh kırmızı) 😉.

Ne diyorsunuz? Sizce olmuş mu? Kendimizi sevebilmiş miyiz? Ben günün sonunda hiç de öyle iyi bir şey yapmış gibi hissetmiyordum kendimi. Ama her küçük adımı kabullenmeliydik değil mi? Öyle boyacı küpü değil ki birden daldırıp çıkarasın… Bizi mutlu edecek şeyleri yapmayı öğreneceğiz yavaş yavaş. Yavaş yavaş barışacağız kendimizle ve yavaş yavaş olmak istediğimiz insana doğru adımlar atacağız. (Hiç ulaşamasak bile… )

Doyumlu bir hayata ulaşmak için düzenlenmiş kadın çemberleri var mesela, ben denedim ve iyi sonuç aldım.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Yorum yaz | Görüntüle

Başa dön tuşu

Dengeliyorum sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et