Seyahat blogu | yazarları için 9 ipucu (Yeni başlayan)
Seyahat blogu veya herhangi bir diğer konuda blog yazmak istiyorsun ve yazmaya başlamadan önce nelerle karşılaşacağın konusunda bilgi de aldın (konuyla ilgili ilk yazıyı okumadıysan, buraya tıkla). Bunlar senin gözünü korkutmak yerine, bir blog yazmak konusunda kararlılığını arttırdı. Hatta belki, bunları bilmeden yazmaya başladın bile ama bir şeyler eksik kalıyor gibi. Güzel yazılar yazmak ve yazdıklarının daha fazla kişi tarafından okunmasını istiyorsun.
Seyahat blogu / Blog yazarlığını nasıl geliştirebilirsin?
Nasıl daha güzel yazılar yazabileceğin hakkında öğrenmenin sonu yok. Başarı; sadece kısa bir süre için yakalayabildiğin, kalıcı olmayan bir durum. Ve sadece, son yazdığın yazı kadar iyisin. Yazıların bugün binlerce kişi tarafından okunmuş olsa da, bu seni rahatlatmayacak. Uluslararası bir dergide yayınlansa, “Tamam, başardım artık. Bitti.” mi diyeceksin?. Veya belki bir kitap çıkarsan? Uzun lafın kısası, geldiğin nokta neresi olursa olsun, gözün hep bir sonraki noktada olacak.
İşte, o yeni noktayı arayanlar için ipuçları.
İyi yazılmış yazılar oku
Keyif aldığın güzel bir yazı bulduğunda (bul!), tüm dikkatini yazıya vererek oku. Farkında olsan da, olmasan da, iyi yazılar okumak, yazarlığını da geliştirir. Okuduğun güzel bir yazı sonrası, kendi yazını yazıp, bir arkadaşından/eşinden/yakınından değerlendirmesini iste. Daha önceki bir yazınla kıyaslamasını rica et. Sonucu göreceksin.
İyi yazılar okumanın sonuçları, çok kısa sürede geri döner. 😉
Sevdiğin için yaz, sevdiklerini yaz
Kendini iyi hissetmenin tek yolu bu. Gerçekten kendini yazmaya verebildiğin bir zamanda ve üzerine yazmak istediğin konuda yaz. Para, başarı vs. bir amaçla yazdığın herhangi bir yazı, sıradan bir yazıdan öteye geçemeyecek. Oysa, o kadar iyi yaz ki, okuyan kişiler bir daha okumak istesin ve hatta çevresiyle paylaşsın. O kadar iyi yaz ki; insanların göz ardı edemeyeceği kadar okuma isteği uyandırsın. Seyahat blogu yazıyorsan, insanlarda anlattığın yere gitme isteği uyandırsın. Kötü bir deneyimi anlatıyorsan, konuyu unutmasın ve bir sonraki seyahatinde kendi başına gelmesinden kaçınsın.
Önceden kurgulamak zorunda değilsin
Yazılarını en baştan kurgulayarak, klasik “giriş, gelişme, sonuç” şeklinde yazmak zorunda hissetme. Önce asıl olanı yap. Yaz.
Dilediğin gibi düzenlemekte özgürsün. Hikayeni en güzel şekilde anlatmak için; ilave etmen, düzenlemen gereken veya çıkarmak istediklerin için her zaman geri dönüp, düzenlemeler yapabilirsin.
Yazma isteğini “kullan”!
Başarılı olan bloglar / yazarlar, doğuştan gelen bir yetenekle yazmıyorlar. Hepimiz, “yazmayı” sonradan öğreniyoruz. Belirli bir seviyeye ulaşabilenler; doğuştan yetenekli olduğu için değil, bu konudaki isteğini kararlılıkla takip ettikleri için o noktaya gelebiliyor. İyi yazılmış hikayeler, yazılar oku ve bu yazıları iyi yapan konuların neler olduğuna dair düşün.
Sana “yazdırtan” şey! ne?
Bilgisayar karşısına geçtiğinde kafandakiler birden uçup gidiyorsa, veya kafanı toparlayamıyorsan, başka yollar dene.
Gün içerisinde bir sürü şey düşünmek/yapmak zorunda kalıyorsun. Bütün bu karmaşa belki de sende yazma isteği uyandırıyor ama, yapman gereken şeyleri de tamamlamak zorundasın. Belki, aklına gelen ve yazmak istediklerin ile ilgili, telefona sesli kayıtlar bırakman bu konuda sana yardımcı olabilir.
Ya da anlatmak istediklerin var ama, bir türlü nasıl anlatacağına karar veremiyorsun.
Sorularını cevaplamaktan keyif aldığın birisini düşünüp, ona anlatır gibi yazıya dökebilirsin. Bu, aynı zamanda, yazdıklarının akıcı / sürükleyici olmasını da sağlayacaktır.
“Dökülmeni” sağlayacak olan neyse, onu bul. 😉
Ne yazdığını farket (Seyahat blogu olmak zorunda değil)
Üzerinde yazmakta olduğun konunun ne olduğunun farkında olarak yaz. Arkadaşına son gezdiğin yeri mi anlatıyorsun (yukarıda belirttiğim gibi), yoksa bir gazete için köşe yazısı mı yazıyorsun? Farklı hedef kitleye yönelik yazılanlar; kullanacağın dilden, anlatacağın konulara kadar her şeyi etkiler.
Onun için adı “taslak”
Yazının ilk taslağına gerektiğinden fazla önem verme. Yani; istediğin gibi olmadı diye moralini bozma. İlk yaptığında kötü olabileceğini daha önce kabul etmiştin zaten.
Bazen birden yakalarsın tam istediğini. Ama her zaman böyle bir iyimserlik içinde olma. Bazen de cümle cümle ortaya çıkar güzel bir yazı.
Sonunu bilmediğin hikayeyi anlatma
Yeteri kadar açık oldu sanıyorum. Kimse; anlatıp anlatıp da, hatırlayamadığı için fıkranın sonunu getiremeyen arkadaşları sevmez. Onlardan biri olmayın. 🙂
Yazdıklarını da oku
İyi yazılar okuman gerektiğini yazmıştım. Buna senin yazıların da dahil. Hikayen iyiyse, iyi bir yazı okumuş olursun. 😉 Kötüyse, neyi yanlış yaptığını göreceksin.
“Kazan,kazan” durumu yani.
Yüksek sesle oku. Kötü yaptığın şeyler, hemen kendini belli edecektir.
Yazılar okumanın yanında, gezi videoları izlemek de daha önce gözünüzden kaçan bir noktayı hatırlatmak için faydalı olabilir. Belki daha önce yazmayı düşünmediğin bir konuya dikkat çekebilir.
Biz tesadüfen gitmiştik yakın olduğu için. Belki izleyen birileri, Bozcaada’ya giderken hızlıca geçmek yerine Kilitbahir’e bir kaç saat ayırır.
Yukarıda belirttiğim gibi, bu videoyu hazırlamak (dolayısıyla izlemek) kısa da olsa bir yazı yazdırmıştı mesela.
Siz yazarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Hangi ortamlarda yazmayı seviyorsunuz?
Kahve/çay gibi; “Olmazsa, olmaz!” dediğiniz şeyler var mı?
Yazın yorumlara, biz denemeye hazırız. 😉
Direkt yazmaya giriştiyseniz; bu yazıyı okumak nelerle karşılaşabileceğiniz konusunda fikir verebilir.
Başlamadan önce bilmeniz gereken 6 ipucu (Seyahat blog yazarlığı)
Bu arada yazmaya yeni başladıysanız ve elinizde yazdığınız konu ile ilgili bir video yoksa bile, dünyanın en büyük 2. arama motoru Youtube’da da kanalınızı başlatın.
Er veya geç ihtiyacınız olacak.
Dengeliyorum Youtube kanalı için tıklayınız
Güncelleme 16 Mayıs 2021 by dengeliyorum